Sılayolu: “Komşi çok bagaj indirmen lazım”
Yurtdışında yaşayan ve yaz aylarında karayolundan memlekete seyahat eden Sılayolu sürücülerine kısa süre önce “Avrupa’dan Türkiye’ye otomobille yolculuk yaparken gidişte veya dönüşte herhangi bir rüşvet olaylı ile karşılaştınız mı?” diye sorduk. Konu hakkında birçok okurumuz görüşlerini aktardı. Verilen cevaplarda rüşvet konusu ile sık sık gündeme gelen Bulgaristan’da bile artık sorunun azaldığı belirtildi. Bir çok okurumuz “Eskiden bu tür olaylar oluyordu. Ancak son bir kaç yılda önemli bir düzelme var” dediler.
Bulgaristan’da 20 Euro rüşvet verdim
Okurlarımızın aktardığına göre “rüşvet tamamıyla bitti” demek biraz güç. Çünkü hala rüşvet istendiğini de belirttiler. Örneğin bir okurumuz şunları yazmış: “Almanya’ya dönüşte Bulgar gümrükçü “Komşi çok bagaj indirmen lazım” dedi. Ben “çocuk var” dedim. O zaman ver 20 Euro serbest geç” dedi. Ben de 20€ verdim ve daha sonra yola devam ettim. Böylelikle ilk defa rüşvet verdim” bilgisini aktardı.
Mecbur istenen parayı veriyoruz
Özellikle aileler, bütün bagajı indirip tekrar yükleyip saatler kaybetmenin pek mantıklı olmadığını, bu nedenle 20 Euro verip yola kısa sürede devam ettiklerini söylüyorlar. Bir okurumuz “20 Euro vermesem beni saatlerce o sıcakta bekletecek. Bunu yaşamamak için mecbur istenen parayı veriyoruz. Çoluk çocuk perişan olmaktan iyidir” diye savunuyor yaptığını.
Rüşvet vermeyin, sorun kalmaz!
Rüşvet istemek kadar vermenin de yanlış olduğunu yazan bir başka okurumuz da şunları aktarmış: “Sıcakta beklemektense, verelim 5,10,20€” derseniz, rüşvetin teşvikçisi olarak gelecek sefere madalya takarlar size!”
Şikayet etmek gerekir
Yani bu konuda hala büyük bir tartışma var. Keşke yurtdışında yaşayanlar olarak bu tür olaylara hiç rastlamak zorunda kalmasak. Ancak bunun gerçekleşmesi için yolsuzluk konusunda sorunlu olan ülkelerde değişimler şart. Bu olmadıkça sorun ortadan kalkmaz. Belki de hep birlikte bu tür olaylara göğüs germek ve toplu bir direnç göstermek de mantıklı olabilir. Örneğin bir yaz sezonunda binlerce kişi yaşadığını Avrupa Birliğine şikayet etse bu büyük ses getirir. “Nasıl olsa bir şey değişmez” deyip olayı görmezden gelmek doğru bir yaklaşım değil.
(A)