Kültür ve Turizm Bakanlığı, 1618 Sayılı Türkiye Seyahat Acentaları Kanunu’nu değiştirme kararı aldı. Bu karar Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) tarafından büyük tepki alırken değişimden taraf olan turizm temsilcileriyse birliğin tekelinden rahatsızlıklarını dile getirdi.
Peki, değişiklik neler içeriyor?
Bakanlığın kanun değişikliğine gitmesiyle TÜRSAB dışında birliklerin açılmasına olanak sağlanacak ve tur operatörleri, sağlık turizmi, hac ve umre, uçak bileti satıcıları en az 1000 üye buldukları takdirde kendi birliklerini kurabilecek.
Bakanlık ayrıca TÜRSAB’a ait olan acente kurma sürecindeki başvuru belgesi verme yetkisini de kendisi üstlenecek ve işletme belge başvuruları, başvuruların incelenmesi ve işyeri denetimi, işletme belgesinin düzenlenmesi, seyahat acentelerinin birliğe üyelik süreçleri ve sicil bilgilerinin tutulması işlemleri de bakanlık bünyesinde gerçekleşecek.
Yeni birliklere kaydolmak ve işletme belgesi almak isteyenlerin 175 bin lira ödeme yapması gerekecek ve belgesi olmadan seyahat acente faaliyeti gerçekleştirdiği tespit edilen kişilere 6 aya kadar hapis cezası ise 1000 günden 5000 güne kadar adli para cezası kesilecek.
Yeni kanun ayrıca acente birliklerinin, dernek, vakıf, şirket, iktisadi ve ticari işletme kurmasının önüne geçecek bunlara ortak veya üye olmalarını engelleyecek.
TÜRSAB’dan büyük tepki
Bakanlık tarafından alınan bu karar sonrası Birlik tarafından olukça sert bir tepki gelirken yapılan açıklamada “Elli yıllık köklü bir kurum olan TÜRSAB’ın, seyahat acentalarımızın ve Türk turizminin geleceğini tehlikeye atmaktadır. Meslek örgütümüzün parçalara bölünmesi ve merkezi yapıdan uzaklaşılması; siyasi, etik dışı ve diğer meslek dışı düşüncelere göre örgüt kurma modelini teşvik edecek ve bu durum seyahat acentalarının bir bütün olarak temsil edilme gücünü ortadan kaldıracaktır,” ifadeleri kullanıldı.
Mesleki faaliyet denetiminde meslek örgütü denetiminin ortadan kaldırılmasının oldukça yanlış olduğunu belirten kurum bu durumun mesleki rekabeti ortadan kaldıracağını ve yüksek sermayeli şirketlerin reklam yatırımıyla küçük işletmeleri bitireceğini vurguladı.
Yılda 200 bin denetim yaptıklarını belirten TÜRSAB, bu yekinin bakanlığa geçmesinin pazarın denetimsiz hale gelmesine ve turizm faaliyetlerinin başıboş olmasına neden olacağını belirtti.
TÜRSAB ile aynı görüşte olmayan turizmciler de var
TÜRSAB’ın görüşü aksine kanun değişikliğini destekleyen turizmciler ise 50 yılı aşkın süredir değiştirilmeyen kuralların artık geçerliliğini yitirdiğini ve modern dünyaya uygun, yenilikçi ve genç turizmcilerin önünü açan bir sistemin gerekliliğini vurguluyor.
Günümüzde 75 milyar dolara ulaşan turizm sektörünün artık işlemeyen dogma kurallara dizginlenemeyeceği vurgulanıyor ve hâlihazırda birer birlik gibi hareket eden TÜRSAB bünyesindeki ihtisas komitelerinin artık resmiyet kazanabilecekleri aktarılıyor.
İlginizi çekebilir: Bir devir kapandı, TÜRSAB yeni başkanını seçti!
TÜRSAB’ın da hizmet konusunda yetersizliği, tekel halinde olmasının suiistimal edilmesi ve sadece para toplayan bir kurum olduğu konusundaki eleştirilerin yanı sıra mevcut Başkan Firuz Bağlıkaya’nın kanunu destekleyenlere karşı hakaretvari eleştirileri de ciddi anlamda tepki çekiyor.
Sonuç olarak Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın getirdiği yeni yasa sektörde pek çok değişime neden olacak. Bu durum TÜRSAB tarafından küçük turizmcilerin büyük sermayeler altında ezilmesine neden olacağı kaygılarıyla eleştirilirken kanun destekçileri ise yenilenmiş bir yasanın sektörün önünü açacağını ve mevcut yönetimin tekelinden kurtulacaklarını düşünüyor.
TÜRSAB’a bağlı 15 bin civarında acenta her yıl 20.000 TL aidat ödüyor. Bakanlık dediği gibi bu gelirin bölünmesini ve kurulacak birliklerin gelirlerini kendi ihtiyaçlarına göre yönlendirmesini mi istiyor yoksa hedef pastadan pay almak mı?
YASAL UYARI
Haberlerimizi izinsiz kullananlara duyurudur: Turizmavrupa.net sitesinde yayınlanan haberleri bizden izin almadan kendi sitelerinde kullanan veya Youtube video kanallarında okuyanlar bir süredir kayıt altına alınıyor. İster yurtdışında olsun, ister Türkiye’de fark etmiyor. Yapılan suçtur. Bunun yasal takibi yapılacaktır. Emek hırsızlığına kesinlikle izin verilmeyecektir. Saygıyla duyurulur