Yurtdışında yaşayan vatandaşlarımız vatan hasretini gidermek için yaz aylarında yine yollara koyulacaklar. Karayolundan seyahat edenler, farklı ülkelerden transit geçerek Türkiye topraklarına ulaşıyorlar. Bunu yaparken de karşılarına her yıl şu soru çıkıyor: Acaba bu sene hangi yoldan gitsem?“ Elbette her yıl aynı güzergahtan yolculuk yapan sürücüler var. Bunlar artık alışkanlık haline geldiği için hep aynı ülkeleri tercih ediyorlar. Çünkü geçmişten gelen deneyimleri var. Ülkeleri artık tanıyorlar, sınır kapılarına hakimler. Nerede köprü var, nerede tünel var, nerede trafik sıkışıklığı oluyor biliyorlar. Bunun haricinde dinlenme tesisleri, benzin istasyonlarını da biliyorlar. Depoyu nerede doldurabilirim, hangi tesiste durup dinlenebilirim, hangi ülkeler güvenli gibi.
Sorun yaşayanlar alternatif arıyor
Ancak bir de daha önceki yolculuklarda sorunlar yaşayan vatandaşlarımız var. Tercih ettiği güzergahta sorun yaşayan sürücüler. Örneğin bir sınır kapısında çok fazla zaman kaybettiyse, bir otoyolda hep inşaat çalışması ile karşılaştıysa veya çok sıkı gümrük kontrollerine maruz kaldıysa. Bu sürücüler „Bu yıl başka bir yoldan yolculuk yapayım“ diye arayış içine girebiliyor. Sürücüler açısından en önemli etken ise yolculuk süresi, rahatlık, ve seyahat süresi.
Türkiye’ye ye ilk kez arabayla gidecekler var
Uçak bilet fiyatlarının giderek yükselmesi karayolundan seyahate ilgiyi daha da arttırıyor. Bu sebeple daha önce hep uçakla Türkiye’ye yolculuk yapan birçok gurbetçi, bu yıl ilk defa otomobili tercih edeceğe benziyor. Bu vatandaşlarımızda ise deneyim eksikliği var. Bunlar daha önce hiç Sılayolu’na çıkmadığı için tamamen kararsız.
Tüm bu vatandaşlarımıza kolaylık olması için yollardaki son durumu araştırdık. Mesafeleri ve yolculuk sürelerine baktık. Çıkan sonuç şöyle:
Daha da yoğun geçecek
Öncelikle şunu belirtelim, bu yıl karayolundan yolculuk yapacakların sayısı yine çok yüksek olacak gibi. Bunda en önemli etken uçak bilet fiyatları. Sadece bilete 2000-3000 Euro ödemek istemeyen gurbetçiler, büyük ihtimalle daha fazla karayoluna yönelecek. Bu durum yaz aylarında sınır kapılarında kendisini belli edecek. Hangi güzergahtan giderseniz gidin sınır geçişlerinde uzun bekleme kuyrukları olabilir. Uzun kuyruklar ne yazık ki uzun bekleme süreleri anlamına geliyor. Yani sürücülerin sabırlı olması gerekiyor.
Kontroller artacak
Sürücüleri bekleyen bir başka sorun da sınır kapılarındaki kontroller olacak. Gümrük aramaları zaten üst seviyedeydi. Ancak bu yıl bunları daha da sıkılaşması mümkün. Avrupa, artan ekonomik sıkıntıda bunalan ve Avrupa Birliğine gelmek isteyen kaçak göçmenleri durdurmak istiyor. Bunun için ülkeler alarmda. Almanya veya Avusturya gibi ülkeler bile sınır kontrollerini devam ettirme kararları alıyorlar. Macaristan, Bulgaristan gibi ülkeler zaten sıkı olan kontrollerini daha da üst seviyeye çıkarabilirler. Bu da sınır geçişlerine olumsuz yansıyacak ve zaman kaybına yol açacak.
Kapıkule’ye ne kadar zamanda varıyor?
Peki bütün bu olumsuz gelişmelerin haricinde sürücüler hangi güzergahı tercih etmeliler? Öncelikle güzergahlar arasındaki mesafelere göz atalım. Bunun için Almanya’nın Köln kentinden yola çıkan bir sürücünün Kapıkule’ye ne kadar zamanda vardığına baktık. Mesafelere bakarken iki ana güzergahı inceledik.
1. Güzergah: Avusturya – Macaristan, Sırbistan – Bulgaristan – Türkiye
Köln’den yola çıkan sürücü 2321 kilometre sonra Edirne’ye varıyor. Bu yolculuğun süresi yaklaşık 24 saat. Buna verilen molaları ve sınır kapılarındaki bekleme sürelerini eklemek gerekir.
2. Güzergah: Avusturya – Slovenya – Hırvatistan – Sırbistan – Bulgaristan – Türkiye
Bu yolu tercih edenler 2336 kilometre sonra Edirne’ye varıyorlar. Yolculuk süresi ise yaklaşık 25 saat. Burada da verilen mola ve sınır kapılarındaki bekleme süreleri eklemek gerekir.
Alternatifler var
Bir de Sırbistan’dan sonra Bulgaristan yerine Makedonya / Yunanistan güzergahını tercih edenler oluyor. Bu yoldan giden sürücüler genelde Kapıkule’deki yoğunluktan kaçmak isteyenler veya Türkiye’de İzmir bölgesine yolculuk yapanlar. Yunanistan güzergahı yolculuk süresini yaklaşık 3 saat uzatıyor.
Peki bu bilgilerden yola çıkarak hangi yolu tercih etmek gerekir? Hangi yolculuk sürücüler açısından daha rahat, daha az zaman kaybına yol açıyor? Bu soruya cevap verirken otoyolların durumu, gümrük kapılarının modern olup olmadığına, memurların nasıl çalıştığına, dinlenme tesislerindeki kaliteye ve temizliğe ve elbette yolun güvenli olup olmadığına da bakmak gerekir. Bütün bu etkenler dikkate alındığında Macaristan üzeri seyahat etmenin daha avantajlı olduğu görülüyor. Macaristan üzeri yolculuk yapanlar genelde bize şu bilgileri veriyorlar „Yollar çok bakımlı, herhangi bir güvenlik sorunuyla karşılaşmıyorsunuz. Benzin istasyonları ve dinlenme tesisleri çok temiz.
Rahatlıkla mola verip dinlenmek mümkün. Her iki güzergah arasında zaten çok büyük bir mesafe veya süre farkı yok. Bu sebeple biz Macaristan’ı tercih ediyoruz. Sınır kapılarında elbette bekleme süresi oluyor. Ancak Macarlar genelde hızlı çalışıyorlar ve gereksiz beklemelere neden olmuyorlar. Tek dezavantaj, sınır kontrollerinin çok sıkı olması ancak bu durum diğer ülkelerde de aynı. Yani sonuçta bir şey değişmiyor. Diğer yoldan da gitseniz aynı süreyi bekliyorsunuz.
Yunanistan üzeri seyahat
Şunu da belirtmek gerekir ki çok aceleci olmamak gerekiyor. 2-3 saatlik bir zaman kaybı bu zorlu yolculukta hiçbir şey değil. Bu sebeple eğer varacağınız yere de uygunsa Sırbistan sonrası Makedonya / Yunanistan üzeri seyahat etmek daha avantajlı. Çünkü yollar daha ferah, Bulgaristan’da olduğu kadar bir yoğunluk yok. Ayrıca manzara bakımında da Yunanistan’dan geçmek bir avantaj. Hatta vakti olan Yunanistan’da ilerlerken mola verip denize bile girebilir. Güvenlik bakımından endişe edecek bir durum yok.
Osmanlı tarihini yaşayın
Bu güzergahtaki bir başka mantıklı ola yeri ise Makedonya’nın başkenti Üsküp. İlla Türkiye’ye hızlı varacağım diye gaza basıp durmadan ve hiç bir şey görmeden ilerlemek zorunda değilsiniz. Eski Osmanlı toprakları olan bu ülkede Üsküp’te mola verin, başkentin tarihi Osmanlı çarşısını gezin. Eski dükkanlar, hamamları görün, kültürünü koryan insanlarımızla sohbet edin, yemeklerinden tadın. Bu da tatilinize ayrı bir değer katacaktır. Hem kendiniz faydalanmış olun, hem de çocuklarınıza tarihimizi anlatın ve gösterin.
Tehlikeye atmayın
Ne yazık ki bazı vatandaşlarımız „Bir an önce memlekete varayım“ mantığı ile hareket ederek çok yanlış yapıyor. Uyumadan, dinlenmeden yolculuk yapmanın hiçbir faydası yok. Tam tersi çok büyük zararları var. Hem kendinizi, hem de başkalarını tehlikeye atıyorsunuz. Türkiye’ye hızlı vardınız diye size kimse madalya vermeyecek. Olası bir kaza anında araçtaki yakınlarınızı kaybedebilirsiniz veya size bir şey olabilir. Bu riske girmeye değer mi? Bunu çok iyi düşünmek gerekir.
Bol bol mola verin
Bunun yerine yolculuk boyunca bol bol mola verin. Yatın uyuyun. Araçta uyumak zorunda da değilsiniz. Otoparkı olan ve otoyoldan çok uzak olmayan bir otel bulun, gece burada kalın. Geçeceğiniz ülkelerde fiyatlar uygun. Bir gece otelde kalmak, sabah kalkıp güzel bir kahvaltı yaptıktan sonra dünlenmiş şekilde yola devam etmek sizin için çok büyük bir avantaj olacaktır. „Arabam çalınır, soyguna uğrarım“ endişesi elbette var. Ancak siz tedbir aldıktan sonra kimse size bir zarar veremez. Anahtarınızı araçta bırakıp alışverişe giderseniz Almanya’da da aracınız çalınabilir. Veya bütün değerli eşyalarınızı koyduğunuz ve herkesin görebileceği şekilde cam kenarında bıraktığınız el çantanız Hollanda’da da çalınabilir. Bunu unutmamak gerekir.
(A)