Türk Hava Yolları’nın(THY) yer hizmetleri şirketinde çalışmak için Japonya’ya giden ve istasyon müdürünün baskıları sonucu arkasında not bırakarak canına kıyan Ömer Koray Özbay’ın cenaze töreninde oğlunun tabutu başına gelen anne Kader Özbay, “Benim oğlumu mahvettiler, benim oğlumun canına kastettiler” dedi.
THY’nin Japonya’da bulunan yer hizmetleri şirketi Turkish Ground Services’te görev yapan Ömer Koray Özbay, istasyonu müdürü Serkan Gündüz tarafından kendisine uygulanan baskı sonucu intihar ederek canına kıydı. Arkasında bıraktığı 4 sayfalık veda mektubunda başından geçenleri tek tek anlatan Özbay’ın cenazesi, ailesinin yaşadığı Eskişehir’e getirildi. Vişnelik Mahallesi’nde bulunan Beyazıt Camii’nde kılınan cenaze namazında duygu dolu anlar yaşandı. Oğlunun tabutu başına gelen anne Kader Özbay, “Kullandılar, paçavra gibi attılar benim evladımı” diyerek isyan etti.
“Hiç kimse aramıyor bile, çünkü suçlular”
Oğlunun tabutu başında gözyaşlarını tutamayan anne Kader Özbay, adalet istediklerini belirterek, “Benim oğlumun başını yediniz. Allah sizi bildiği gibi yapsın. Hepsinin her şeyi ortaya çıkacak. Bunun hesabını soracağız milletçe. Benim oğlumu mahvettiler, benim oğlumun canına kastettiler. Benim çocuğum pırıl pırıldı. Bu muydu mükâfatı. Niye benim çocuğumu hedef aldılar. Kullandılar, paçavra gibi attılar benim evladımı. Ben onu bu günler için mi yetiştirdim. Hiç kimse aramıyor bile, çünkü suçlular. Dürüst insanların hali bu oluyor. Annelerin yürekleri yanıyor. Ben oğlumu böyle mi gönderecektim, böyle mi bekleyecektim. Adalet istiyoruz” dedi. Ömer Koray Özbay’ın cenazesi, kılınan namazın ardından Asri Mezarlığı’na defnedildi.
Videoda neler anlattı?
Uzun yıllar çalıştığı THY’nin yer hizmetleri şirketi Turkish Ground Services’te baskı görüp haksızlığa uğradığını söyleyen Ömer Koray Özbay sosyal medyaya bir video yükleyip intihar etti. Paylaştığı videoda yaşadığı durumu anlatan Özbay, çalıştığı kişiler hakkında çarpıcı iddialarda bulundu. TGS İstanbul istasyonunda uzun yıllar çalıştıktan sonra yine THY’ye hizmet veren şirket için çalışmak üzere kendisine yapılan teklif doğrultusunda Japonya’nın başkenti Tokyo’ya gittiğini belirten Özbay, yaşadığı haksızlıklara dayanamadığını aktardı. Videoda liyakatsizliğe dikkati çeken Özbay, THY’de Tokyo İstasyon Müdürü olarak görev yapan Serkan Gündüz adlı kişinin sistematik baskısına maruz kaldığını belirtti.
Özbay’ın anlatımına göre, Serkan Gündüz yakınları Burhan Bayhan ile Alican Gürsoylar’ı korumak için kendisini kullandı ve tehdit etti. Videonun sonunda “Çok emek vermiştim hakkımı helal etmiyorum. Umarım bir şekilde benden sonra adalet sağlanır” ifadeleri ise dinleyenleri duygulandırırken, paylaşılan video sosyal medyanın gündemine düştü. Öte yandan, Serkan Gündüz isimli şahsın görevine hala devam ettiği öğrenildi.
Yaşadığı durumu video çekerek anlatan Ömer Koray Özbay, “Zaten her şey bitmiş mahvolmuş kaybedecek hiçbir şeyim yok. Fakat Türk Hava Yolları’ndan herhangi bir dönüş alamadım. Hiçbir mailime dahi cevap vermediler. Konuyu kısaca anlatayım. Uzun yıllar İstanbul TGS’de çalıştım. Başarılıydım elimden gelen her şeyi yapıyordum. Arkadaşlarım tarafından seviliyordum. En son koordinasyon biriminde çalışıyordum. Dış istasyonlarla görüşüyordum. Eğitmenlik sertifikası almak üzereydim tam sınavlarım bitmek üzereydi. Daha sonra Alican Gürsoylar ve Burhan Bayhan beni aradı. Alican Gürsoylar, Serkan Gündüz’ün Tokyo İstasyon Müdürü’nün kuzeniymiş. Tabii ben bunu gelmeme yakın öğrendim. Uzun uzun beni ikna etmeye çalıştılar. Japonya’ya gelip çalışabileceğimi, burada THY’ye hizmet veren Narita’da bir firma olduğunu söylediler.
Alican Gündüz de buranın müdürü olduğunu söyledi. Çok muhabbetim yoktu ama tanıyordum. Koordinasyonda olduğumu başarılı olduğumu Narita istasyonunda bazı sıkıntılar olduğunu oradaki personele tecrübe ve eğitimimi paylaşabileceğimi faydalı olabileceğimi uzun uzun anlatıp ikna etmeye çalıştılar. Tabii ki standart soruları sordum sadece İngilizce biliyorum Japonca bilmiyorum. Yapabilir miyim bir aksilik çıksa işsiz kalır mıyım ne olurdu hiç bilmediğim bir ülke. Fakat yurtdışı fikri de çok cazip geliyordu kariyerime orada devam etmek isterdim. 1 yıl sonra havaalanının bir mülakatı olacağını burada eğitim verip başarılı olursam mülakata gireceğimi alınma ihtimalimin de çok yüksek olduğunu söylediler. Daha sonra Serkan Gündüz uçak biletime kadar aldı. 1 yıl boyunca orada görev aldım. Bir aksilik olmadı” dedi.
“Esas problem manuel balans çizememeleriymiş”
Konuşmalarına devam eden Özbay, “Gidince de öğrendim ki esas problem şu 2018 yılında icra etmesi gereken bir sefer de Burhan Bayhan ve Alican Gürsoylar manuel balans çizememiş. Narita istasyonunda da meydan kapalılığı var. Bu da demek oluyor ki saat 12.00’den sonra uçuşlar gerçekleşemez. Bunlar gerekli sürede sistemler gittiği için gerekli önlemleri alıp balans çizememişler ve sefer kalkamamış. Bu demek oluyor ki yüzlerce yolcuya otel ayarlanacak yolcu memnuniyetsizliği var. O uçak gidip başka bir sefer yapacak. Ekip burada kalıyor yeni ekip ayarlanması lazım derken çok büyük bir zarar. Normalde bunu yapan kişinin işten atılması gerekiyor. Çünkü bir operasyoncunun esas görevi manuel balans çizebiliyor olması bu sertifikası olduğu için bu parayı alıyor. Tabii ki Serkan Gündüz konuyu örtbas ediyor.
Bu konudaki şahitler de şudur İstanbul’da konunun muhatabı Gökhan Çeri ve THY’da uzman olan Okan Kale zaten onlar da bu duruma şaşırmışlar. Tabii dediğim gibi geldikten sonra öğrendim bunları. Serkan Gündüz’de şöyle düşünüyor. Kuzenini THY’ye aldırmak istiyor. Zaten THY’nin yer hizmetleri firması şöyle anlaşıyor. ‘Benim bir kuzenim var. Eğer ki bunu işe alırsanız ihaleyi size veririm’ diyor. Ve kuzeni burada müdür oluyor.
Burada müdür olduktan sonra zaten Narita istasyonunda firmadaki herkes çok rahatsız hiç sevmiyorlar bu kişiyi. Sonra gelecek yıl Serkan Gündüz diyor ki ‘evet bir alım var CV’lerinizi Alican Gürsoylar’a yollayın’ biz de Burhan Bayar ile birlikte yolluyoruz. Serkan Gündüz THY’ye sadece Alican ve Burhan’ın CV’sini yolluyor benimkini yollamıyor. Gidip sorduğumda da en sonunda itiraf etti. Ben sadece ikisini alacağım dedi. Mülakat yapılıyor yapılırken ben de aynı odadaydım. Burhan mülakata girdiğinde sordular lise mezunusun nasıl olacak bu iş diye o da geçiştirerek konuştu. Burhan çıktıktan sonra odaya Serkan girdi. Söylediler lise mezunu olduğunu başka bir aday yok mu diye. Bu da yok dedi. Osaka istasyonu açılmamıştı. Burhan Osaka istasyonu için alındı” ifadelerini kullandı.
“3 yıldır hala aynı ofiste çalışıyorlar”
Hala aynı ofiste çalıştıklarını iddia eden Özbay, “Hala 3 yıldır Burhan, Serkan ve Alican aynı ofiste çalışıyorlar. Liyakatsizliğe bakar mısınız. Bende gelip bunları eğitiyorum aksaklıkları gideriyorum beni de kullanıp kenara atıyorlar. Daha sonra Vesten ile THY’nin anlaşması bitiyor. Korona dönemi başlıyor. Narita kapanacak. Bana diyor ki sorunsuz istifa et imzanı at güzel bir şekilde ayrıl bak Tokyo’da verilecek bir firma var orada işe başlarsın. Kabul etmek zorunda kaldım yapacak başka bir şeyim yoktu. Eski firmama dönemezmişim öyle dediler. Devamında bir süre bekledim fakat hiçbir işe giremedim. Sıkıntılar yaşıyordum.
En son Serkan bir teklifte bulundu. Okinawa’da bir arkadaşı varmış onun yanında garsonluk yap 3-5 ay sonra seni arayacağım dedi. Daha sonra telefon ettiğimde beni tersleyip aşağıladı. Bu süre zarfında mülakatlara girdim Serkan güçlü biri olduğu için kötü CV veriyordu. Kötü referans veriyordu. Hiçbir şekilde ayakta tutunamadım bende. Döndüğümde onunla yüzleştim. Kendisine boyun eğmeyeceğimi ve bana haksızlık yaptığını söyledim. Ben canıma kıyacağım artık dayanamıyorum dedim. Gönül almaya çalıştı. Ben senden bir şey istemiyorum dedim sadece bana bulaşma dedim. Artık kaldıramıyor dayanamıyordum istifa ettim” şeklinde konuştu.
“Umarım bir şekilde benden sonra adalet sağlanır”
İntiharından sonra bir adalet sağlanması dileğinde bulunarak sözlerine son veren Özbay, “Param bitene kadar yaşayacağım bu süre zarfında da adalet arayacağım dedim kendime. Her yere başvurdum hiçbir şey de olmadı. THY’ye yazdım bu durumu anlattım. Bir kere bile dönüş yapmadılar. Ölmeden önce mailleri notları paylaşacağım bu da son notum. Çok emek vermiştim hakkımı helal etmiyorum. Umarım bir şekilde benden sonra adalet sağlanır” dedi.
(İHA)