Almanya’da, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) aşısını geliştiren BioNTech şirketinin kurucuları Uğur Şahin ve Özlem Türeci, yıllardır üzerinde çalıştıkları kanser aşısıyla ilgili açıklama yaptı. Türk Bilim insanları Şahin ve Türeci kanser çalışmalarında geldikleri son durumu anlattı. Başta bağırsak kanseri ve melanom olmak üzere çeşitli kanser türlerini hedefleyen tedaviler üzerinde çalışan ikili, kanser aşısı için çok yakın bir tarih verdi.
Milyonlarca insanın hayatını kurtaran BioNTech’in kurucuları Özlem Türeci ve Uğur Şahin, Almanya’da tıp dünyasının en önemli ödüllerinden kabul edilen “Paul-Ehrlich ve Ludwig Darmstaedter 2022 ödülünü” almışlardı. Uğur Şahin ve Özlem Türeci, bu kez ‘’Kanser’’ hastaları için umut oldular.
DEVRİM NİTELİĞİNDEKİ HABERİ BBC’DE DUYURDU
BBC’den Laura Kuenssberg’e konuşan Prof. Türeci, BioNTech’in Covid aşısının kalbindeki mRNA teknolojisinin geldiği son noktayı ve bu son gelişmelerle birlikte üretilecek yeni aşıların ne şekilde ve hangi hastalıklar için kullanılabileceğini anlattı.
Devrim niteliğinde bir mRNA Covid aşısı üretmek için Pfizer ile ortaklık kuran Alman firması BioNTech’in kurucularından Uğur Şahin ve Özlem Türeci, önümüzdeki yıllarda gerçekleşecek ve kanser aşıları konusundaki iyimserliklerini körükleyen atılımlar yaptıklarını söyledi.
Uğur Şahin ve Özlem Türeci, mRNA Covid aşı teknolojisinin kanser hücrelerini yok etmeye yardımcı olmak için yeniden kullanılabileceğini söylüyor.
Pandeminin en başarılı Covid aşılarından birinin arkasındaki ekibe göre, kanseri hedef alan aşılar on yıldan önce üretilmeye başlanabilir.
2030’DAN ÖNCE
BBC’ye konuşan Prof. Türeci, BioNTech’in Covid aşısının kalbindeki mRNA teknolojisinin, bağışıklık sistemini koronavirüsleri istila etmek yerine kanser hücrelerine saldırmak için nasıl yeniden programlanabileceğini anlattı.
mRNA teknolojisine dayalı kanser aşılarının hastalarda ne zaman kullanıma hazır olabileceği sorulan Prof. Şahin aşıların 2030’dan önce hazır olabileceğini söyledi.
Bir mRNA Covid aşısı, Covid virüsü üzerindeki zararsız sivri proteinler için genetik talimatları vücuda aktararak çalışır. Talimatlar, Başak proteini üreten hücreler tarafından alınır. Bu proteinler veya antijenler daha sonra ‘aranan ilanı’ gibi kullanılır yani bağışıklık sisteminin antikorlarına ve diğer savunma birimlerine neyi arayıp neye saldıracaklarını söylerler.
BioNTech’in sağlık biriminin başındaki Türeci, bağışıklık sistemini kanser hücrelerini aramaya ve yok etmeye hazırlamak için de aynı yaklaşımın uygulanabileceğini söyledi. Aşı, virüsleri tanımlayan kod taşımak yerine, kanser antijenleri, yani tümör hücrelerinin yüzeylerini saplayan proteinler için genetik talimatlar içerir ve kanserle bu şekilde mücadele eder.
BioNTech’in şu anda klinik deneme fazında birkaç Kanser Aşısı var. Türeci, Pfizer/BioNTech aşısının geliştirilmesi ve başarısının kanser çalışmalarına katkı sağladığını söyledi.
Şirket, bağırsak kanseri, melanom ve diğer kanser türleri için tedaviler geliştirmeyi umuyor, ancak önünde önemli engeller var. Tümörleri oluşturan kanser hücreleri, çok çeşitli farklı proteinlerle kaplanabilir, bu da tüm kanser hücrelerini hedef alan ve sağlıklı dokuları hedef almayan bir aşı yapmayı son derece zorlaştırır.
Türeci, Kuenssberg’e, ‘BioNTech’in pandemi sırasında mRNA aşılarını daha hızlı üretmeyi öğrendiğini ve insanların bağışıklık sistemlerinin mRNA’ya nasıl tepki verdiğini daha iyi anladığını söyledi.
Covid aşısının yoğun gelişimi ve hızlı sunumu, ilaç düzenleyicilerinin aşıları nasıl onaylayacakları konusunda çalışmalarına da yardımcı oldu. Türeci “Bu kesinlikle kanser aşımızı da hızlandıracak” sözlerini kullandı.
TEMKİNİ ELDEN BIRAKMADI
Ancak Türeci, yine de temkinli davranıyor:“Bilim insanları olarak kansere çare bulacağımızı söylemekten her zaman çekiniyoruz. Birtakım atılımlarımız var ve onlar üzerinde çalışmaya devam edeceğiz.” Dedi.