Nereye giderseniz gidin herkes pahalılıktan şikayetçi. İşyerlerinde, sokakta, berberde, alışverişte, yani günlük hayatta kime sorarsanız sorun “Her şey çok pahalı, geçinemiyorum” cevabını veriyor. Bu durum Türkiye’de de aynı, yurtdışında yaşanan ülkede de.
Uçak bilet fiyatından, kiraya, süpermarketteki fiyatlardan akaryakıt fiyatlarına kadar hemen hemen her alanda gelen zamlar, insanların ay sonunu getirmesini zorlaştırıyor. Hayat pahalılığı, gelirlerin daha düşük olduğu Türkiye’de daha fazla hissediliyor. Avrupa’dan Türkiye’ye tatile giden gurbetçiler de durumun farkında. Bazı gurbetçiler “Eskiden bozdurduğumuz para birkaç gün yetiyordu. Şimdi hemen bitiyor. Fiyatlar çok yüksek” diyorlar. Ancak bir de bunun tersini söyleyenler var. Birkaç haftalığına memleketlerine tatile giden veya yıllarca yaşadığı Avrupa ülkesinden emekli olup şimdi zamanının büyük bölümünü memleketinde geçiren gurbetçiler “Türkiye çok rahat Her yer insan dolu, restoran ve kafelerde yer yok. Herkes bol bol alışveriş yapıyor.” diye görüş belirtiyorlar.
İlginizi çekebilir: Gurbetçiler parasını Türkiye’ye yatırıyor
Orada hayat çok zor
Yaşadıkları Avrupa ülkesindeki yaşantının çok kalitesiz ve sıkıcı olmasından şikayetçi olan gurbetçiler, sokak röportajlarında genelde şu bilgileri veriyorlar: “Benim yaşadığım ülkede insanlar sabah akşam çalışıyor. Kimse dışarı çıkıp gezmiyor. Herkes geçim derdinde. Üstelik kazandığımız para da yetmiyor. Kiralar ve diğer aylık giderler yüksek. Mutfak masrafları yüksek. Bütün harcamalar çekildiğinde elinde para kalmıyor. Buna karşılık Türkiye’de çok rahatız. Dışarı çıkabiliyoruz. Alışveriş yapabiliyoruz, restoranda yemek yiyebiliyoruz. Tatil yapabiliyoruz. Hayatımızı orada kurduğumuz için Türkiye’ye kesin dönüş yapamıyoruz.”
1 Euro için 30 TL alıyorsun
Gurbetçilerin bu açıklamaları toplumda farklı görüşlere sebep oluyor. Bazıları bu açıklamaları onaylarken, bazıları da sert bir şekilde eleştiriyor. “Türkiye senin için elbette çok rahat. Çünkü buraya tatile gelmişsin. Vaktin var. Cebinde Euro var. 1 Euro bozdurup 30 TL alıyorsun. Bol bol para harcıyorsun. Altında lüks otomobilin var. Tabii ki sana her şey çok güzel” diyenler oluyor. Bazıları da gurbetçilere şu çağrıda bulunuyorlar: “O zaman gel burada birkaç ay sadece asgari ücretle çalış bakalım hayat hala güzel gelecek mi?” Bu tartışma bu şekilde devam ediyor. Her iki taraf da kendi söylediklerini savunuyor ve arkasında duruyor.
Peki bu görüşlerin hangisi doğru, sizce?
(A)
YASAL UYARI
Haberlerimizi izinsiz kullananlara duyurudur: Turizmavrupa.net sitesinde yayınlanan haberleri bizden izin almadan kendi sitelerinde kullanan veya Youtube video kanallarında okuyanlar bir süredir kayıt altına alınıyor. İster yurtdışında olsun, ister Türkiye’de fark etmiyor. Yapılan suçtur. Bunun yasal takibi yapılacaktır. Emek hırsızlığına kesinlikle izin verilmeyecektir. Saygıyla duyurulur