Avrupa’dan Türkiye’ye karayolundan seyahat edenleri en çok rahatsız eden durumlardan biri Bulgaristan‘daki keyfi uygulamalar. Bulgar görevliler yıllarca hem pasaport, hem de gümrük kontrolünde bilinçli olarak yavaş çalışıp, sürücülerden para koparmaya çalıştılar. “ya para verirsin ya da seni daha da fazla bekletirim” taktiği uygulayan Bulgarlar büyük tepki çektiler. Bu rüşvet rezilliği azalsa da devam ediyor. Bundan hem gurbetçiler, hem de Avrupa’ya yük taşıyan TIR şoförleri rahatsız. Ancak Bulgarların Türkiye’den çıkış yapan araçlara uyguladığı “Dezenfekte parası” bugüne kadar görülmüş en büyük soygunlardan.
Yıllarca Türk sürücülerden aracınızı ilaçlı suyla temizliyoruz diye para alan Bulgarlar, bu sayede milyonlarca Euro elde ettiler. Yıllar önce şap hastalığını bahane ederek yürürlüğe sokulan ve “Altın Göl” olarak da adlandırılan bu saçmalık gurbetçilerin büyük tepkisini çekti. Araç başına 3 Euro alınan uygulama sayesinde birilerinin cebini doldurduğu yıllarca gündeme geldi. Hatta “İlaçlı suyun” aslında musluk suyu olduğu ve herhangi bir dezenfekte görevi bulunmadığı da sık sık tartışma konusu oldu.
Yasa dışı olduğunu itiraf etti
Bulgaristan İçişleri Bakanı İvan Demerciev önceki gün Kapıkule’nin hemen karşısındaki Kapitan Andreevo sınır kapısına bir ziyarette bulundu. Bakan bu ziyareti sonrası Bulgar basınına bir demeçte bulunurken sürpriz bir şekilde dezenfekte uygulamasına son vereceklerini açıkladı. Bakanın bu açıklaması bazı gerçekleri de gözler önüne sedi. Bulgar yetkili, uygulamanın “Yasa dışı” olduğunu itiraf ederken “Araçların temizliği karşılığı Bulgar devletine hesap vermeden ücret alınıyor. Bu yasa dışı uygulamayı sonlandırıyoruz. Mafyaya yakın şirket ve kişiler yaklaşık 10 yıldır para topluyor. Milyonlarca Euro’luk gelirlerin kimlerin cebine gittiği belli değil” dedi.
Sevinsek mi, üzülsek mi?
Ancak Bulgar bakanın açıklaması sonrası sevinsek mi üzülsek mi tam anlayamadık. Yetkili, aslında uygulamanın yanlış olduğunu söylemiyor, sadece paranın denetimsiz toplanmasını eleştiriyor ve bu sebeple sonlandırıldığını belirtiyor. Yani bakan, bu paraların devlet denetimde toplanabileceğinin de sinyalini vermiş oldu. Bir Avrupa Birliği üyesi olan Bulgaristan’ın ancak 10 yıl sonra bunun bir soygun olduğunu anlaması gerçekten de düşündürücü. Şimdi bu haberi okuyanlar haklı olarak “Bugüne kadar aklınız neredeydi? Niye daha önce müdahale etmediniz” diye soracaklar.
Yeniden başlayabilir mi?
Anlaşılan Bulgaristan bu yöntemle elde edilen gelirin mafya tarzı grupların eline geçmesini istemiyor. Belkide bu gelir kaynağının direkt devlet kasasına geçmesi için girişimlerde bulunacak. Bu sebeple “dezenfekte parası şimdilik sona erdi” demek mümkün. Çünkü Bulgarlar’ın bunu yakın bir zamanda yeniden başlatma ihtimali ne yazık ki hala var.
(A)