12 Mart İstiklal Marşı kabulünün yıl dönümü
Vatanımız düşman işgali ile mücadele ederken, yurda saldıran hain devletlere karşı bağımsızlık aşkı ve milli mücadeleyi, Türk Milleti’nin hürriyeti için bulunduğu fedakârlıkları anlatan ve güçlü Türk askerinin maneviyatını ve mücadele azmini artırmayı amaçlayan milli marş belirlenmesi için yarışma düzenlendi.
Tam 724 eserin katıldığı yarışmaya, Mehmet Akif Ersoy para ödülü olması sebebi ile katılmak istemedi ancak dönemin Milli Eğitim Bakanı’nın ricası üzerine yarışmayı kazansa dahi ödülü almayacağını yarışma öncesinde belirterek yarışmaya katılma kararı aldı.
12 Mart 1921 tarihinde Mecliste okunan Mehmet Akif Ersoy’un eseri, ayakta alkışlanarak milli marş olarak seçildi. ‘’Korkma’’ diye başlayan bu marş, Türk ulusunun vatanı için yapacağı fedakârlıkları ve içindeki bağımsızlık aşkını, özgürlüğü için şehadete yürüyüşünü Türk ulusuna anlatan bir marştır.
Ersoy, ödülü Darülmesai vakfına bağışladı
İstiklal Marşı, kabulün ardından Almanca, İngilizce ve Fransızca ile Macarca ve Farsça’ya çevrilerek hem yurtiçinde hem de yurtdışında dağıtılarak tören ve mitinglerde halkın manevi duygularını güçlendirmek adına okunmaya başlandı.
Ersoy, marşın para için yazdığının düşünülmesinden duyduğu derin endişe ile o dönem ciddi maddi sıkıntı içerinde olmasına rağmen kazandığı para ödülünü yoksul kadın ile çocuklara iş öğreten Darülmesai vakfına bağışladı.
“Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın!”
Mehmet Akif, kendisine yöneltilen sorulara cevaben İstiklal Marşı için şu ifadeleri kullandı.
‘’Binbir fecai karşısında bunalan ruhların ıstıraplar içinde kurtulma dakikalarını beklediği bir zamanda yazılan o marş, o günlerin kıymetli bir hatırasıdır. O şiir bir daha yazılmaz. Onu hiç kimse yazamaz. Onu ben bile yazamam. Onu yazmak için o günleri yaşamak lazım. O şiir artık benim değil, milletin malıdır. Benim millete karşı en değerli armağanım budur. Allah bir daha bu millete İstiklal Marşı yazdırmasın’’ dedi.
Ülkemizin bağımsızlık sembollerinden olan Mehmet Akif Ersoy’un yazdığı ve Osman Zeki Üngör’ün bestelediği her okuduğumuzda gözlerimizi doldurarak bizleri gururlandıran İstiklal Marşı’mızın kabulünün 101. Yılında vatan uğruna dökülen kanların sahibi şehitlerimizi rahmetle anıyoruz.
Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal;
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal.
Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl:
Hakkıdır, hür yaşamış bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, Hakk’a tapan milletimin istiklâl!
(BK)