Uzun kara yolculuğu yapan ve yeteri kadar dinlenmeyen sürücüler direksiyon başında uyuyarak üzücü kazalara sebep oluyorlar. Hayatını kaybedenler veya ağır yaralananların haberlerini aldıkça içimiz yanıyor. İş işten geçtikten sonra „Neden“ diye sormanın veya „Keşke“ demenin bir anlamı olmuyor.
Peki neden bu kadar çok kişi uykusuzluktan kaynaklanan kazalara karışıyor?
Ne yazık ki bir çok kişi Türkiye’ye sırf bir kaç saat erken varmak uğruna ölüme adeta davetiye çıkarıyor. Şu cümleleri mutlaka bir çok kişiden duymuşuzdur:
“Ben uykusuz da yolculuk yaparım”
“Bana bir şey olmaz, ben iyi şoförüm”
“Ben alıştım sorun olmuyor”
“Kimse benim kadar hızlı Türkiye’ye varamaz”
“Sabah çıkarım akşam oradayım”
“Bol bol enerji içeceği bana yeter”
“1 saat uyku bana yeter”
“Durup biraz gözümü dinlendiririm“
“Ben senden daha hızlı Türkiye’ye varırım“
Yolda uyuyarak geçireceği 5-6 saati büyük bir kayıp olarak görenler kendilerini tehlikeye attıkları gibi araçtaki diğer aile fertlerini ve kaza yaptıklarında diğer araçta olanları da tehlikeye atmış oluyorlar. Hatta bununla da kalınmıyor ve yolda dinlenmek isteyen arkadaşla dalga geçildiği bile olunuyor.
Bütün bu tehlikeleri göze alarak uykusuz direksiyon başına geçenlere şunu sormak gerekir: „Buna değer mi?“
(A)
- Haberleri kaçırmamak için sayfamızı takip edin: www.facebook.com/turizmavrupa