Türkiye’de otomobil fiyatları 10 kattan fazla arttı
Türkiye’de son yıllarda bir otomobil sahibi olabilmek daha da zor hale geldi. Pandeminin etkisiyle küresel nedenlerden ve çip krizinden dolayı sıfır otomobil bulabilmek neredeyse imkansız hale gelirken, parası olanlar bile aylarca sıra beklemek zorunda kalıyor. Ancak bu noktada tek sorun sıra beklemek değil… Otomobil satın alabilmek için ciddi bir sermaye gerekiyor. Son 7 yılda en düşük model sıfır otomobil fiyatları bile neredeyse 10 kattan fazla artış gösterdi. Buna bağlı olarak ikinci el otomobil fiyatları da artış gösterdi.
Sosyal medyadan duruma tepki gösteren birçok vatandaş otomobil sahibi olmak için “tren kaçtı” şeklinde yorum yaparak tepkilerini dile getiriyor. Bu konuda hükumet de piyasayı düzenleme noktasında bazı tedbir planları uygulayarak fiyatlardaki yükselişi frenlemeye çalışıyor. Ancak yüksek ÖTV vergi oranları, yüksek döviz kuru ve araçlara gelen zamlar fiyatların aşağı inmesine engel oluyor.
ASGARİ ÜCRETLE 44 AYDA SATIN ALINABİLİYOR
Otomotiv gazetecisi Emre Özpeynirci Twitter’dan konuyla ilgili bazı paylaşımlar yaptı. Buna göre, Türkiye’de üretilen Renault Clio’nun en ucuz versiyonun fiyatı 2015’ten bu yana yaklaşık 10 kat arttı.
Özpeynirci Twitter sayfasındaki paylaşımında, 2015’te 44 bin 50 TL’ye satılan Clio’nun şimdi ise 435 bin liraya satıldığını bildirdi. Vatandaşların satın alma gücündeki değişimi de gösteren Özpeynirci, 2015’te bir asgari ücretle 44 ayda en ucuz Clio alınabiliyorken, bugün 79 ayda alınabiliyor” açıklamasında bulundu.
DEVLET ARAÇ BAŞINA 205 BİN TL KAZANIYOR
Otomobilden elde edilen ÖTV geliri, devletin en önemli vergi gelirleri arasında yer alıyor. Burada yapılacak bir indirimin devletin kasasından önemli şekilde boşluğa yol açacağı düşünülüyor.
Gazeteci Emre Özpeynirci, devletin araç başına 205 bin TL ÖTV geliri elde ettiğini belirtti. Yüksek fiyatlara rağmen Türkiye’de otomobil satın almak isteyen kişiler sıraya girmek zorunda kalıyor. Öyle ki araç bulabilmek için birçok kişi tanıdıklarını araya sokmaya çalışıyor. Fiyatların yüksek olmasına rağmen satın alma isteğinin devam etmesi, otomobilin artık altın gibi bir yatırım aracına dönüşmesine ve vatandaşın elindeki parayı otomobilde değerlendirmek istemesine bağlanıyor.
Güner Kızıl