Binlerce yıllık tarihi geçmişi, bu geçmişten günümüze kalan sayısız tarihi eserleri, Yumurtalık ve Karataş sahillerinin doğal güzelliği ile Torosların yemyeşil yaylaları, şifalı suları, bitki ve hayvan türleri bakımındın çeşitliliği ile Adana büyük bir turizm potansiyeline sahip.
Toroslar, dağ sporları, trekking ve av turizmi açısından çok uygun bir doğal ortama sahiptir. Ayrıca sayısız yaylalarıyla da yayla turizminin gelişmesine son derece elverişlidir. Seyhan ve Ceyhan nehirlerinin yarattığı deniz kulakları ve sazlık alanlar eko turizm açısından sınırsız olanaklar sağlamaktadır.
Yazları oldukça sıcak geçtiği için, yöre halkı açısından yaylada yaz geçirmek neredeyse bir zorunluluk olmuştur. Yaylalarda kampçılık, sağlık, turizmi, ırmak ve kano turizmi, mağara turizmi ve av turizmi gibi alternatif tuzimler bulunmaktadır.
Tarihi eser yönünden oldukça zengin olan Adana’da Tepebağ höyüğü, tarihi Büyük Saat, camiler, kervansaraylar, bedestenler ve mozaik müze görülmeye değer yerleridir.
Gezilecek yerler
Şehrin içinden geçen Seyhan nehri üzerindeki köprülerden en dikkat çekeni 4. yüzyıldan kalma bir Roma köprüsü olan Taşköprü’dür.
1882 yılında Adana valisi tarafından inşa edilen Büyük Saat, 32 metre yüksekliğiyle Türkiye’deki en uzun saat kulesidir.
Ramazanoğlu Konağı, 1495 yılında Halil Bey’in hükümdarlığı sırasında inşa edilmiştir. Üç katlı olan konak hem taş hem de tuğlayla örülmüştür ve Türkiye’deki en eski ev örneklerinden biri olarak kabul edilir.
Çarşı Hamam 1529’da Ramazanoğlu Piri Paşa tarafından inşa edilmiştir ve Adana’daki en büyük hamamdır.
Irmak Hamam Seyhan Belediye Binası’nın yanında bulunur ve antik Roma hamamlarının kalıntıları üzerine Ramazanoğlu Halil Bey tarafından 1494’te inşa edilmiştir
Sabancı Merkez Camii tarihi bir geçmişe sahip olmamasına rağmen Adana’da en çok ziyaret edilen camidir, bunu sebebi de Orta Doğu’daki en büyük camilerden biri olmasıdır.
Fotograflar: adanakultur.gov.tr