Sılayolu saçmalığı: “1 günde Türkiye’ye vardım” diyenler tehlike saçıyor
Avrupa ile Türkiye arasında karayolundan sılayolu yolculuğu yapanların sayısında bu yıl önemli bir artış oldu. Bu yoğunluk hem sınır kapılarında hem de Türkiye’de trafikte kendisini gösteriyor. Ne yazık ki son günlerde gurbetçi vatandaşlarımızın karıştığı trafik kazalarında da artış olduğunu görüyoruz. Aracı yananlar, başka araçlara çarpanlar, aracı yoldan çıkanlar var. Kazaların sebepleri çok farklı. Bazılarında sürücü hatası, bazılarında ise aracın bakımının yapılmaması. Elbette karşı tarafın suçlu olduğu durumlar da var. Ancak uykusuzluk ve aşırı yorgunluk nedeniyle de çok sayıda kazanın yaşandığı görülüyor.
Uyumama gerek yok
Bazı vatandaşlarımız “Ben iyi şoförüm, yorulmam” veya “Uyumama gerek yok, 20 dakika dinlenip yola devam edebilirim” gibi sözlerle ısrarla hem kendi ailesini hem de başkalarını tehlikeye atıyor. Araç kullanırken bir anlık dikkatsizliğin nelere mal olacağını pek düşünmüyorlar. Halbuki geçtiğimiz yıllarda uzun yolculuklarda çok sayıda üzücü trafik kazaları yaşandı. Bir çok vatandaşımız hayatını kaybetti. Bir çoğunda sürücünün yeterli derecede dinlenmediği anlaşıldı.
Bastım gaza geldim
Nedendir bilinmez, bazı sürücülerin dinlenmeye ve uyumaya karşı bir önyargısı var. Belki sizler de etrafınızda şu cümleleri kullananları duyuyorsunuzdur “1 günde Türkiye’ye vardım. Yolda hiç durmadım” veya “Bastım gaza hiç mola vermeden hedefe ulaştım”, “Ben iyi şoförüm neden durayım ki?. Bu gibi kişilerin kendilerini nasıl bir tehlikeye soktuklarından acaba haberleri var mı? Araçta kendi eş ve çocukları ile seyahat edenler, bir anlık dikkatsizlikte veya direksiyon başında anlık uyumada sonucu çok ağır trafik kazalarına yol açıyorlar. Kaza sonrası kendisi hayatta kalıp aile ferleri ölenler daha sonra ömür boyu vicdan azabı çekiyorlar.
Direksiyon başına kimin geçtiği önemli
Bazı vatandaşlarımız “Cimrilikten” bir otelde kalmamayı tercih ederken bazıları “Türkiye’ye arkadaşımdan daha çabuk varmalıyım” düşüncesiyle adeta yarışırcasına yla devam etmeye çalışıyorlar. Halbuki uzmanlar belirli aralıklarla sürüşe ara verilmesini ve mutlaka uyunması gerektiğini belirtiyorlar. Vatandaşlarımızın yaptığı başka bir hata da şu: Gidebildikleri yere kadar gidip artık uykusuzluk dayanılmayacak seviyeye geldiğinde duruyorlar. Ancak aracı park edip dinlenmek yerine uzun yolda pek sürüş deneyimi olmayan eşine direksiyon devrediliyor. Sürücü yan koltuğa geçip araç seyir halindeyken uyumayı tercih ediyor. Deneyimsiz eşi ise kazaya yol açabiliyor. Elbette bu her eş kötü sürücüdür anlamına gelmez ancak bu tür şoför değişimlerinde aracı kullanan kişinin deneyimine de bakılmalı. Eğer kişi daha önce hiç veya çok nadir otoyolda araç kullandıysa dikkat etmek gerekir. Geçmişte ne yazık ki bu şekilde de çok sayıda kaza meydana geldi.
(A)