Biriktirdiği parayla tek başına Avrupa’da birçok şehir gezen 18 yaşındaki öğrenci Yağmur Şimşek, nasıl bu kadar az parayla Avrupa’yı turladığını anlattı.
Tek başına Avrupa turu yapan Yıldız Teknik Üniversitesi Biyomühendislik bölümü öğrencisi Yağmur Şimşek, uygun fiyata seyahat etmenin püf noktalarını www.turizmavrupa.com’a anlattı. Yağmur, devlete ait Kredi Yurtlar Kurumu’ndan (KYK) her ay aldığı 425 lirayı biriktirip 2500 TL lira ile 8 ülkeyi 25 günde gezdi. Herhangi bir öğrenci programıyla değil, tek başına Yunanistan (Selanik), Belçika (Brüksel-Brugge-Gent-Antwerp), İsveç (Stockholm), Polonya (Gdansk,Varşova,Krakow), Avusturya (Viyana), Çek Cumhuriyeti (Prag), Macaristan (Budapeşte), Ukrayna (Lviv) gibi yerleri dolaştı. İşte Yağmur’un cesaret verici Avrupa turunun kısa hikayesi….
1- Tek başına çıktığın Avrupa turundan bahseder misin?
Tek başıma çıkacak özgüvenim ve cesaretim vardı. Birisini veya birilerini beklemeyi sadece zaman kaybı olarak görüyorum. Yaklaşık bir ayda 8 ülke, 13 şehir dolaştım. Sınırlı bütçem vardı ve ailemden maddi bir destek almıyordum. Vize işlemleri, uçak biletleri ve gezi masrafları dahil 2500 lira harcadım. Bu parayla gezmek sanıldığı kadar zor değil ama kolay da değil. Konaklama ve ulaşım en çok para harcatan iki unsur. İkisini de ucuza getirmenin yolunu buldum.
Seyahatimin tam ortasında telefonum bozuldu. İki gün telefonsuz gezdim ve en sonra reset atmak zorunda kaldım ve tüm belgeler, fotoğraflar silindi. Gülümseyerek yeni ülkelerdeki fotoğraflar için heyecanlandım. Seyahatim boyunca bir çok ulaşım aracı kullandım. Uçak, otobüs, tren ve otostop çektim. Uçak biletlerini önceden alıp ucuza getirmenin baya bir yararı dokundu.
Havaalanında da sabahladım, garda da, otelde de, hostelde de, oranın yerlisi insanların evinde de. Couchsurfing (internet üzerinde faaliyet gösteren uluslararası bir misafirperverlik servisi) uygulamasını kullanarak sadece 75 lira ödedim konaklamaya bir ay boyunca. Ve dünyanın her yerinden arkadaşlarım oldu. Seyahatim boyunca nerdeyse hiç yalnız kalmadım.
Kadın başına yolculuk tehlikeliden çok tedirgin edici. Tek başınıza sırt çantanızla her yerde dikkat çekiyorsunuz. Gözünüzü dört açıp, temkinli olmanız gerekiyor. İnsanların size olan tutumlarından sürekli çıkarım yapmak zorundasınız. Ama ne olursa olsun yine en güzeli tek başınıza çıkmak. 18 yaşında çok güzel deneyimler kazandım.
2- En çok beğendiğin ülke veya ülkeler hangisiydi?
İsveç-Stockholm kesinlikle. İner inmez havasından anlamıştım. Yeri geldi sadece oturup havasını kokladım. Gördüğüm en temiz havaydı. Adaların arasındaki o huzurlu yaşam beni çok etkiledi. En işlek caddesinde bile zaman zaman sadece bisikletlerin olması, yemyeşil alanlar, yaşam standartlarının yüksek olması, insanlarda gelecek kaygısının olmaması beni etkileyen faktörlerin sadece bir kısmı. Ve yazın gittiğim için sadece 4 saat gece yaşadım. Hatta gece bile denilemezdi, hava yine de aydınlıktı. En kısa zamanda yeniden gideceğim.
3- Avrupa’daki insanların yabancılara karşı tavırları nasıl?
Son zamanlarda göçmen sorunu yüzünden özellikle güney Avrupa ülkelerinde turistlere pek hoş gözle bakılmıyor. Yerel halk her zaman yardımsever, İngilizce bilmese bile yardım etmeye çalışanlar oluyor ama restoran, esnaf ve taksi şoförleri pek hoş karşılamıyor, dolandırıyor.
4- Bu Avrupa turu sana neler kattı?
“Yolda olmak” benim için sadece bir ülkeye gidip orda güzel fotoğraflar çekilip, yöresel yemeklerini yemek değil. Bunları da yaptım tabiki de ama bence seyahatimin en güzel kısımları sınırlarımı zorlayan kısımlardı. Düştüğünüzde sizi kaldıracak bir el yok, kendiniz kalkmak zorundasınız.Tek başıma olmanın en verimli yanlarından biridir. Çok güzel tecrübeler edindim.
5- Sırada buna benzer bir seyahat var mı?
Avrupa’daki bisiklet kültüründen çok etkilendim. 7’den 70’e herkesin bisiklet kullandığı şehirlerde bulundum. Bizim ülkemizde özellikle İstanbul’da bunu yaşamak çok zor şu anlık. En yakın zamanda gerekli ekipmanları toplayıp daha zor ve gizemli topraklara, Asya’ya bisikletle seyahat etmek istiyorum.
6- Gitmek isteyenlere ne gibi tavsiyelerde bulunursun?
Korkulardan kaçmayın, dile getirin, onlarla yüzleşin ve çekip içinizden atın. Yola çıkmak için birisini bulmaya çalışmak yıllarınızı ve hevesinizi elinizden alabilir, tek çıkın. İnsan her yerde aynı insan; dili, ırkı, kültürü ne olursa olsun. İnsanlara gülün, en güzel iletişim şekli budur. Yardım edin karşılık beklemeden, kat kat daha fazlasını alacaksınız. Kaybolun, yağmurun altında ıslanın, aç kalın, susuz kalın, hayalsiz kalmayın.
Röportaj: Gülbengi Şimşek
- Haberleri kaçırmamak için sayfamızı takip edin: www.facebook.com/turizmavrupa