Uçakla yolculuk yapan herkes havalimanındaki aşırı yüksek fiyatlardan şikayetçi. Ufak bir şişe suyu bile mecburiyetten 3-4 Euro’ya satın almak zorunda kalanlar tepkilerini gizleyemiyorlar. Hem Türkiye’de, hem de dünya genelindeki büyük havalimanlarındaki fiyatları görenler “Bu fiyata su mu olur? Dışarıda 1 Euro olan ürün terminal binasında neden bu kadar yüksek bir fiyata satılıyor. Bunun mantığı nedir?” diye soruyor. Geçtiğimiz yıllarda sık sık gündeme gelen bu konu ile ilgili sosyal medyadan paylaşımlar yapanlar, karşılaştıkları fiyatların fotoğraflarını paylaştılar. Yolcuların haklı olarak eleştirdiği zamlı fiyatlar sadece içecekler ile sınırlı da değil. Aynı zamanda yiyecek fiyatları da çok pahalı.
Çöpe atmak zorunda
Ancak çok yakında yolcuları rahatlatacak ve bu fiyatlara “Dur” diyecek gelişmeler yaşanacak. Bilindiği gibi satış noktaları geçmişte su fiyatlarını yüksek tutarak yolcuların mecbur kalmasından faydalandılar. Çünkü terminal binalarında güvenlik kontrolünden belirli bir miktarı aşan sıvı madde geçirmek yasaktı. Havacılık sektöründe olası bir saldırıyı önlemek için getirilen sıvı yasağı sebebiyle güvenlik kontrolünden pet şişe içinde su geçirmek mümkün olmuyordu. Sıvı patlayıcılara önlem olarak getirilen bu kural sebebiyle yolcu beraberinde getirdiği su şişesini çöğe atmak zorunda kalıyordu. Güvenlik kontrolünden geçtikten sonra ise su ihtiyacını gidermek için aşırı yüksek fiyatlarla yeniden su satın alıyordu.
Gerek kalmayacak
Bazı havalimanlarındaki güvenlik kontrol noktalarında denenmeye başlanan yeni tarayıcılar artık tehlikeli olabilecek sıvıyı algılayabiliyor. Bu sebeple yolcunun beraberindeki su şişesini çöpe atmasına gerek kalmayacak. Yeni geliştirilen özel 3 boyutlu x-ray cihazları, tehlikeli olabilecek sıvıları tanıyıp görevlileri uyarıyor. Böylelikle sıvıdan oluşan patlayıcıların uçağa girmesi önlenmiş oluyor. Şu ana kadar 100 milimetreyi aşan sıvıyı yanına alamayan yolcu artık gönül rahatlığı ile uçağa kendi şişesi ile girebilecek. Yani havalimanındaki yüksek fiyatlara su satın almasına gerek kalmayacak.
Fiyatlar düşebilir
Bu durum elbette en çok terminal binasındaki satış mağazalarını etkileyecek. Satışları aniden düşen mağazalar, büyük ihtimalle fiyatları düşürmek zorunda kalacaklar. Yani çok yakında 3-4 Euro’ya sunulan ürünlerin 1-1,5 Euro’ya satılmaya başlandığını görebiliriz. Bu durum elbette aniden olmayacak, zamanla yayılmaya başlayacak. Uzun vadeli düşünüldüğünde mağazalar bunu yapmaya mecbur kalacaklar.
Denenmeye başlandı bile
2006 yılından buyana zorunlu olarak uygulanan sıvı yasağını ortadan kaldıracak uygulama bazı havalimanlarında başarılı bir şekilde deneniyor. Örneğin Almanya’da Münih ve Frankfurt havalimanlarında. Burada terminal binası içindeki güvenlik kontrolü alanlarına kurulan cihazlar sayesinde yeni sistem deneniyor. Sırada Köln Havalimanı da var. Aynı şekilde diğer ülkedeki havalimanları da sistemi uygulamaya koydu. Kurulan tarayıcıların sayısı giderek artıyor.
Elektronik eşyaları da tanıyor
Cihazlar aynı zamanda elektronik eşyaları da kontrol edebiliyor. Yani yolcunun örneğin dizüstü bilgisayarını çantadan çıkarmasına da gerek kalmayacak. Tarayıcı bu cihazların çantanın içinde bile kontrol edebilecek. Yeni tarayıcıların sunacağı başka bir avantaj da zaman kaybı ile ilgili. Yetkililer, eskiden sıvı ve elektronik eşyaların çantadan ve bagajdan çıkarılma zorunluluğu uygulanması sebebiyle güvenlik kontrolünde zaman kaybı oluştuğunu ve bir yolcunun bu noktadan geçiş süresinin uzadığına dikkat çekerken “Yeni sistem sayesinde bu süre azalacak.Yolcu daha hızlı bir şekilde bu noktadan geçecek. Hem eşyaları çantadan çıkarma gibi bir stres yaşamayacak, hem de daha hızlı bir şekilde ilerleyecek. Bu zaman zaman bu bölgelerde oluşan yığılmaların da önüne geçecek” bilgisini verdiler.
Güvenlik personeli az
Bilindiği gibi özellikle geçen yıl Avrupa’daki havalimanlarında ciddi krizler yaşandı. Yeteri kadar güvenlik personeli bulunamaması sebebiyle güvenlik kontrolleri aksadı. Uçağa binmeden önce yapılan kontrollerde uzun kuyruklar oluştu. Yolcular çok uzun süreler kuyruklarda beklemek zorunda kaldı. Yeni sistem bu olumsuz şartlara da çare olarak görülüyor. Yetkililer “Bu tür sorunların bir daha yaşanmaması için yoğun bir çalışma içerisindeyiz. Yeni tarayıcılar sayesinde güvenlik personeli krizi de aşılmış olacak” bilgisini veriyorlar.
3 boyutlu görüntü sunuyor
Örneğin Frankfurt Havalimanı’ndaki 1 Terminal’de şu an 7 yeni tarama cihazı kurulu ve deneniyor. Bunların sayısı çok yakın bir zamanda 30 cihaza çıkacak. Cihazlar bant üzerine yerleştirilen bagajların üç boyutlu görüntüsünü çekiyor. Yani bagajın içinde ne olduğu net bir şekilde görünüyor. Hem sıvı, hem elektronik maddeler algılanıyor. Herhangi bir şüpheli durumda ise güvenlik personeli müdahalede bulunabiliyor.
Görevliler başka yerde
Bu sistemin bir başka özelliği de her şeyin bilgisayar teknolojisiyle gerçekleşmesi. Normalde bagajların konduğu bantların başında bir güvenlik görevlisi oturur ve tarayıcının sunduğu görüntüleri kontrol ederdi. Ancak yeni cihazlarda artık bu manzara ile karşılaşmıyorsunuz. Röntgen cihazının görüntülerini inceleyen güvenlik görevlileri artık cihazın başında oturmuyor. Görevliler yakında kurulan bir odadan olup biteni takip ediyor. Yani yolcu bunların varlığından bile habersiz olacak. Hatta teknoloji geliştikçe güvenlik görevlisine bile gerek kalmayacak. Bu işi gelecekte bilgisayarlar kendileri yapacak.
Gelişmeler olumlu
Havacılık sektöründe yaşanan bu değişim havası elbette çok olumlu. Tatil öncesi henüz uçağa binmeden büyük stres yaşayan yolcular büyük ihtimalle çok yakında daha rahat seyahat edebilecek. Fiyatlar konusunda tepkili olanlar da yürürlüğe giren yenilikler sayesinde durumun değiştiğini görecekler ve tepkiler azalacak. Umarız benzer yenilikler devam eder ve uçak yolculuğu bir çile olmaktan çıkar.
Yiyecekler konusunda bir çözüm yok
İçecek konusunda bu gelişmeler yaşanırken tepki çeken diğer konu olan yiyecekler ile ilgili ne yazık ki henüz olumlu bir gelişme yok. Terminal binasında karnını doyurmak isteyenler hala yüksek fiyatlarla mücadele etmek zorunda kalıyorlar. Örneğin bir sandviç veya bir simit satın almak isteyenler hala çok yüksek fiyatlar ödemek zorunda kalıyor. Bu konuda vatandaş kadar, uçakla yolculuk yapan ünlüler de şikayetçi. Geçtiğimiz aylarda sosyal medya sayfalarından paylaşımlar yaşan bazı ünlüler “Bu fiyata simit mi olur” diye tepki gösterdiler.
İstanbul havalimanında bir simit için 97,5 TL
Örneğin son olarak İstanbul Havalimanı’nda video çeken bir havalimanı çalışanı, personel indirimine rağmen sucuklu simidin tam 97,5 TL’ye satılmasına tepki göstermişti. Videoda, “Canım bir simit istedi. Gittim bir simit aldım. Hani içi kaşarlı, sucuklu, dopdolu diye geçen. Personel indirimli olarak ne kadar ödemiş olabilirim? Şu simit 97,5 lira. Şaka gibi değil mi?” diyerek tepkisini dile getirdi.
Tek çare evden getirmek
Uçuş öncesi yiyecek için yüksek fiyatlar ödemek istemeyenlerin tek çaresi, evden yiyecek getirmek. Veya terminal binasına girmeden önce bunları satın almak. Ancak şunu da unutmamak gerekir ki terminal binası çevresinde bir satış noktası bulmak zor. Bu nedenle bu işi çok önceden yapmalısınız. Uçuştan 3 saat önce havalimanına gelinmesi normal olarak insanların acıkmasına neden oluyor. Uçakta yiyecek ikramı olsa bile birçok kişi uçuş saatini bekleyemiyor. Özellikle çocuklu aileler “Çocuğum acıkınca mecbur kalıp yüksek fiyatlara satın almak zorunda kalıyoruz. Ancak fiyatları görünce şok oluyoruz” diyorlar.
(A)