Kış aylarına girdiğimiz bugünlerde havaların soğumasıyla birlikte hastalıklar artıyor. Maske kullanımının da son iki yıla göre azalmasıyla birlikte birçok solunum yolu enfeksiyonu kolayca bulaşma imkanı buluyor. Gerek yetişkinlerde gerekse çocuklarda bugünlerde nezle, soğuk algınlığı, influenza, Covid-19 enfeksiyonu, RSV’ye bağlı solunum yolu enfeksiyonları, bademcik iltihabı ve alt solunum yolu enfeksiyonları (KOAH, bronşit, zatürre vb) hızla yayılıyor. Uzmanlar, özellikle influenza A ve B, Covid-19 ve RSV’ye bağlı meydana gelen enfeksiyonları hem tek başına hem de iki ya da üç virüs bir arada üçlü salgın şeklinde görüldüğünü açıklıyor.
Peki bu üç virüse karşı nelere dikkat etmeliyiz
Hijyen, maske ve sosyal mesafe kuralına dikkat edin!
Enfeksiyonlardan korunmaya yönelik alınacak önlemler arasında; maske takmak, sosyal mesafeye dikkat etmek ve hijyen kurallarına uymak büyük önem taşıyor. Hastalık solunum yoluyla bulaştığı gibi, kirli eller de mikropların bulaşması açısından büyük bir risk taşıyor. İnsanlar gün içerisinde kirli ellerini ağız, burun veya gözlerine sürerek virüsleri alabiliyor. Ayrıca ağız ve burun salgılarının bulaştığı ellerin başka kişilere veya eşyalara temasıyla da mikroplar kolayca bulaşıyor. Bu nedenle özellikle dezenfektan veya su ve sabunla el hijyenini sağlamaya özen gösterilmelidir. Mümkün olduğunca kapalı ve kalabalık ortamlardan kaçınmak, bu ortamlarda bulunulması durumunda da maske takmak ve en az bir metrelik sosyal mesafeyi korumak kritik önem taşıyor.
Aşı olun
Hastalığın toplumda yayılmasını önlemek ve risk grubundakileri korumak için her yıl grip aşısı ve Sağlık Bakanlığı’nın uygun gördüğü şema ve gerekliliğe göre Covid-19 aşısı yapılmasını öneriliyor.
Uykunuzu ihmal etmeyin
Yeterli, kaliteli ve düzenli uykunun da bağışıklığı güçlendirmek ve hastalıklara karşı savunma gücünü artırmak için olmaz kurallar arasında yer aldığını vurgulanıyor.
Bulunduğunuz ortamı saat başı 5 dakika havalandırın
Kapalı mekanların sık sık havalandırılmasının, kışın çok sık görülen hastalıklardan korunmada son derece önemli. Kapalı mekanlarda, öksürük ve hapşırık yoluyla ortama saçılan damlacıklar aracılığıyla, mikroplar çevreye hızla yayılır. Okul ve işyeri gibi kalabalık ve kapalı mekanlarda bu mikropların bulaşma riskleri artıyor. Dolayısıyla kapalı mekanların saat başı mutlaka en az 5 dakika havalandırılmasını öneriliyor. Enfeksiyonlardan korunmak için evlerimizde de odaların düzenli olarak havalandırılmasına özen göstermeliyiz.
Kat kat giyinin, bere takın
Kış aylarında hastalıklardan korunmak için terletmeyen, çok kalın olmayan, aynı zamanda üşütmeyen kıyafetler tercih edilmeli. Soğuk havalarda tek kalın bir kıyafet yerine, ince özellikli kıyafetlerin bir iki kat şeklinde giyilmesinin, ısı dengesinin sağlanması açısından daha iyi bir koruma sağlıyor. Pamuklu, terletmeyen ve çok ağır olmayan çoraplar ile ısı yalıtımını iyi sağlayan ayakkabı tercih etmekte fayda var. Ayrıca baş bölgesinden ısı kaybı fazla olabileceği için şapka veya bere takılması da büyük önem taşıyor.
Bol su için, portakal, mandalina ve nar tüketin
Sağlıklı beslenmenin hastalıklarla savaşmada kritik rol oynuyor. Sağlıklı beslenme ve yeterli su tüketimi vücut direncini artırmada son derece önemli rol oynuyor. Proteinlerden zengin beslenmeli, bol vitamin içeren sebze ve meyveler, özellikle de C vitamin deposu olan portakal, mandalina ve nar tüketimine aşırıya kaçmamak koşuluyla mutlaka özen gösterilmeli. Yeterli miktarda su tüketilmesi ile kan dolaşımı düzenlenir, metabolizma hızlanır, zararlı maddelerin ve toksinlerin vücuttan atılması kolaylaşır. Fazla şeker tüketimi bağışıklık sistemini zayıflattığı ve obeziteye yol açtığı için şeker ve zararlı karbonhidratlardan uzak durulması gerekiyor.
Egzersiz yapın
Vücut direncini artırmanın en önemli yollarından biri de hareketsiz yaşam tarzından kaçınmak ve düzenli egzersiz yapmak. Yaşınıza ve beden performansınıza uygun, düzenli bir spor alışkanlığının olması bağışıklık sistemini güçlendirerek hastalıklara karşı vücut direncini artırır. Kış aylarında havanın soğuk olmasından dolayı dışarı çıkıp yürümek ya da egzersiz yapmak zor gelebilir ancak haftanın en az üç günü 45 dakika tempolu yürüyüş yapmak vücut direncini artırmaya ve hastalıklardan korunmaya önemli katkı sağlıyor.
(GE)