„Fotoǧraf çekmenin uçakla ne alakası var“ demeyin. Havaalanındaki güvenlik kontrolleri sırasında fotoǧraf çekmek istemeyen bir yolcunun başına bakın neler geldi..
Havaalanlarındaki güvenlik kontrolleri günden güne artıyor ve deǧişiyor. 11 Eylül saldırıları sonrası önce uçaǧa sıvı madde alınması yasaklanmıştı. (Gerekçe: Sıvı bomba yapılabilir) Son olarak ise içine patlayıcı madde saklanabilir korkusuyla elektronik cihazların çalışıp çalışmadıǧına bakılmaya başlandı. Bu amaçla havaalanındaki güvenlik kontrolünde cep telefonu, dizüstü bilgisayar, tablet bilgisayar ve fotoǧraf makinelerinin çalıştırılması/denenmesi istenebiliyor. Hatta şarjlarının dolu olup olmadıǧına bile bakılabiliyor.
Münih Havaalanı’nda aynı nedenden dolayı yanındaki dijital fotoǧraf makinesi ile fotoǧraf çekmesi istenen bir yolcu buna karşı çıkınca güvenlik kontrolünden bırakılmadı ve uçaǧını kaçırdı. Olay daha sonra büyüdü ve mahkemeye taşındı.
Konuyu ele alan Münih İdare Mahkemesi, güvenlik elemanlarının talep etmesi durumda yolcunun elektronik cihazını çalıştırması gerektiǧini vurguladı. Hakim, „Yolcunun fotoǧraf makinesinin gerçekten de çalıştıǧını ispat etmesi, yani fotoǧraf çekmesi gerekirdi“ sonucuna vardı. Yolcunun „Fotoǧraf makinemin hafızası dolmuştu, fotoǧraf çekebilmek için eski fotoǧraflarımdan bir tanesini silmem gerekiyordu. Deǧer verdiǧim bu fotoǧrafları silmek istemedim“ gerekçesi ise geçerli bir neden olarak görülmedi. Yetkililer, gerekirse fotoǧrafın silinmesi gerektiǧine dikkat çektiler.
Mahkemenin bu açıklaması üzerine yolcu davasından vazgeçti.