Almanya‘nın Köln kentindeki Merkez Camii’nde kısa süre önce cuma günleri hoparlörden ezan okunmaya başlandı. Diyanet İşleri Türk İslam Birliği DİTİB’in girişimleri sonuç vermiş ve Köln Büyükşehir Belediyesi, şehirde 2 yıl boyunca sadece cuma günleri hoparlörden öğlen ezanına izin vermişti. İlk ezan sesinin duyulması bölgede yaşayan Müslümanları mutlu etti. Ancak ülkede bazı çevreler anlaşılan ezan sesinden pek memnun kalmadı. Bild Gazetesi’nde yayınlanan bir köşe yazısında “Ezan sesine karşı bir dava açılmasına ihtiyaç var” çağrısı yapıldı ve hoparlörden namaza çağrı yapılması açık şekilde eleştirildi. (Haberi buradan okuyabilirsiniz)
Belirli şartlara zaten uyuluyor
Aslında cuma namazına hoparlörden çağrı belirli kurallara bağlı bile. Buna göre saat 12.00-15.00 arasında sadece 5 dakikayı geçmeyecek şekilde okunabiliyor. Ayrıca çevredeki sakinleri rahatsız etmemek için 100 metre mesafede en fazla 60 desibel ses sınırına uyuluyor. Köln Belediye Başkanı Henriette Reker’in bizzat destek verdiği proje, Diyanet İşleri Türk İslâm Birliği’nin yanı sıra, İslam Toplumu Milli Görüş Teşkilatı ve Avrupa Türk İslam Birliği gibi Müslüman çatı örgütleri tarafından da destekleniyor. Hatta ilk kez hoparlörden namaza çağrı yapıldığında avluda Müslümanlar gibi Almanlar da yer aldılar ve girişime destek verdiler.
İstemeden de olsa dahil olunuyor
Ancak ünlü Alman hukukçu Joachim Steinhöfel kaleme aldığı yazıda, hoparlörden seslerin yükselmesinin engellenmesi gerektiğini savunurken şu cümleleri kullandı: “Köln-Ehrenfeld’de yaklaşık iki haftadır istemeden de olsa çok özel bir dini çağrıya dahil olunuyor. Merkez Camii’nin hoparlörlerinden düzenli olarak “Allahu Ekber” sesleri yükseliyor. Allah’ın “en büyük” olduğunu düşünmek mümkün, ancak bu mecburi değil. Bu, Almanya’da yaşayan Müslümanların çoğunluğu için geçerli olmasa bile, bugün (siyasi) İslam adına işlenen vahşet ve insan hakları ihlalleri iyi bilinmektedir.
Erdoğan’ın yardımcıları “Olmayacak” demişti
Köln’de cami yapılmadan önce, Erdoğan’ın Ditib cemaatindeki yardımcıları, 2008’de sesli bir müezzin çağrısı olmayacağına dair gönüllü bir taahhütte bulundular. Şimdi partisiz belediye başkanı Reker, bir “model denemesinden” bahsederek bu kuralın çiğnenmesi örtbas etmeye çalışıyor. Girişimde bulunanlar akıllı, tartışmaların yatışacağını umuyorlar. Ve daha sonra Köln’deki gibi birçok yerde namaza hoparlörden çağrı yapılabilmesi için daha fazla başvuru yapacaklar. Bu nedenle, (bu olaydan) etkilenen bir çevre sakini hızlı bir şekilde mahkemeye gitmelidir. Açacağı davanın başarı şansı var.
Emlak fiyatlarını olumsuz etkileyebilir
Anayasa’nın 4. maddesi sadece Müslümanların din özgürlüğünü değil, aynı zamanda gayrimüslimlerin “negatif din” özgürlüğünü de korur. Hiç kimse kendi iradesi dışında dini ifadelerle rahatsız edilmeye zorlanamaz. Mülkiyeti garanti eden 14. madde de önemli. Çünkü akustik olarak Mekke’ye taşınmış hissedilmenin, bölgedeki gayrimenkul fiyatlarını olumsuz etkileme ihtimali var.
Almanya’nın diğer bölgeleri için de önemli
Yasal kesinlik sağlanabilmesi için dava açılması sadece Köln için değil, tanrıya şükrolsun ki, şimdiye kadar bu tür “model denemelerinden” korunmuş olan Federal Almanya Cumhuriyeti’nin geri kalanı için de önemli.”
(A)
YASAL UYARI
Haberlerimizi izinsiz kullananlara duyurudur: Turizmavrupa.net sitesinde yayınlanan haberleri bizden izin almadan kendi sitelerinde kullanan veya Youtube video kanallarında okuyanlar bir süredir kayıt altına alınıyor. İster yurtdışında olsun, ister Türkiye’de fark etmiyor. Yapılan suçtur. Bunun yasal takibi yapılacaktır. Emek hırsızlığına kesinlikle izin verilmeyecektir. Saygıyla duyurulur.