Gece evde yatarken, bir tıkırtıya uyandınız. Merakla yatak odanızdan çıkarak salona geçtiniz ve lambayı yaktığınızda, kar maskeli bir hırsızla karşı karşıya geldiniz. Ne yaparsınız?
Özellikle büyük şehirlerde meydana gelen hırsızlık olayları ürkütücü boyutlara ulaştı. Düşüncesi bile insanı ürküten bu ve benzer olaylar maalesef sıkça karşılaşılan bir durum. İnternette haber başlığımızı yazıp arama yaptığınızda konuyla ilgili yüzlerce haberle karşılaşırsınız. Bazen sessizce gelip, ev halkına fark ettirmeden soyarlar, bazen ise boğuşma ve cinayetle sonuçlanan vahim senaryolar çıkar ortaya.
Bu tür olaylarla ilgili insanı üzen ise kanunların caydırıcılıktan uzak olması ve çoğu kez hırsızın değil de ev halkının cezalandırıldığı tabloların sıkça yaşanması, vatandaşı ne yapacağı konusunda çaresiz bırakıyor.
Öncelikle bilmemiz gerekenleri şöyle sıralayabiliriz…
Evinizin içine yabancı birinin, izniniz olmadan girmesi elbette kabul edilemez. Gece veya gündüz açık bir pencereden, üzerinde anahtar unutulmuş veya açık bırakılmış kapıdan içeri giren hırsız kesinlikle ceza indirimi alıyor. Burada siz sorumsuz davranarak adeta hırsıza davetiye çıkarmış gibi oluyorsunuz. Yakalansa bile ne çalarsa çalsın ceza indirimi geliyor. Genelde de denetimli serbestlik alarak bırakılıyor. Tekrar aynı suçu işlerse belki tutuklanabiliyor.
En belirsiz nokta ise evde karşılaştığınız hırsıza müdahale ettiğinizde çoğu kez cesaret hapı alarak bu işe kalkışan kişilerin kesici bir alet veya silahla size zarar verebilmesi. Siz yaralanır veya daha kötüsü canınızdan olursanız, eğer hırsız yakalanırsa gerekli cezayı alıyor. Fakat siz aynı şekilde hırsızı benzer şekilde yaralar veya öldürürseniz, bunu evin neresinde yaptığınıza bakılıyor. Yatak odasında yaparsanız meşru müdafaa sayılıyor. Mutfakta veya diğer odalarda meydana gelirse kastı aşma olarak değerlendiriliyor. Hırsız kaçıp sokağa veya evinizin bahçesine çıktığında buralarda kişiyi yaralar veya ölümüne sebep olursanız cinayetle yargılanıyorsunuz.
Türkiye’de kanun size, evinize giren kişiyi sadece en mahrem bölgenize, yani yatak odanıza girdiğinde, canınıza kast edebilecek durum olarak görüyor. Eğer hırsızla boğuşma yaşanır, hırsızı yaralar veya ölümüne neden olursanız, hırsızın size karşı herhangi bir suç sayılacak silah kullanıp kullanmadığına bakılıyor. Hiçbir silah taşımayan birini etkisiz hale getirirken yaralanma ve ölüm olursa adalete hesap veriyorsunuz.
Konuştuğumuz uzmanlar, öncelikli olarak ev ve iş yerlerinde güvenlik koşullarının en üst seviyede tutulmasını öneriyorlar. Bütün bunlara rağmen böyle bir durumla karşılaşıldığında, canınıza direkt bir saldırı olmadığı sürece sakin olunmasını, ev içinde hırsız olduğu fark edildiğinde hemen polisin aranarak yardım istenmesini, bulunduğunuz odanın kapısını içeriden kilitleyerek çevreden yardım istenmesini, diğer odalarda kalan aile bireylerine yönelik bir eylem sezilmişse veya kişinin yatak odanızda olduğunu fark ettiğinizde, ani ve sert bir hareketle, yakalamadan çok kaçırmaya yönelik hamleler yapmanızı öneriyorlar.
Hırsızda silah veya benzeri bir suç aleti gördüğünüzde uyuma numarası yapmanızı, eğer tedbirli iseniz evde bulundurduğunuz ruhsatlı silahınızda, öncelikli olarak korkutup kaçırmayı, çok zorda kalırsanız öldürme maksadı taşımadan, yaralayarak etkisiz hale getirmeye çalışmalısınız.
Bu tür olayların yaşanmaması tamamen sizin alacağınız sağlam tedbirlerle önlenebilir. Emniyet Genel Müdürlüğü, benzer olayların önüne geçmek hususunda bir takım bilgiler paylaşıyor. Bu bilgilere aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz:
https://www.egm.gov.tr/Sayfalar/Konut-Guvenligi-Icin-Tedbirler.aspx
Haber: Barbaros Alayoğlu