Dünyanın önde gelen tüketici araştırma kuruluşlarından Nielseniq, enflasyonun bütün dünyada sert bir şekilde hissedildiği 2023 yılında tüketici tutumuna yönelik bir araştırma yaptı.
Covid-19 salgınının bütün dünyada kilitlenmelere yol açmasıyla başlayan enflasyon kriziyle birlikte faiz oranları tırmanmış ve ülkeler çalışan maaşlarına enflasyon oranında zam yapma konusunda zorlanmıştı. Ardından küresel iklim değişikliğinin yol açtığı kuraklık ve Ukrayna-Rusya savaşının patlak vermesi dünya ekonomisinin toparlanmasına ağır bir darbe daha vurdu.
İlginizi çekebilir: Almanya’da hissedilen enflasyon bakın ne kadarmış
Pandemi sürecinde 2 yıldan fazla bir süre normalden uzaklaşan insanlar üstüne gelen yeni krizlerle birlikte normal olanın ne olduğunu ve nasıl davranmaları gerektiğini kestiremez durumdalar.
Hep daha kötüsüne hazırlık
Bu belirsizlik ortamı haliyle toplumdaki tüketim alışkanlıklarını da kökten değiştirdi. Kendilerini sürekli olarak aşırı zamlara ve yüksek enflasyona hazırlayan tüketiciler bütün harcamalarını normalden daha dikkatli yapmaya başladılar.
En büyük yatırım akıl sağlığına
Son yıllarda yaşanan global çaptaki travmatik gelişmeler insanların harcamalarını kendilerine yapmalarına yol açtı. Ankete göre tüketiciler paralarını 2023 yılında şimdiye kadar en çok akıl sağlıklarını korumak, iş güvenliklerini sağlamak, fiziksel sağlıklarını korumak ve gelecekteki olumsuz durumlara karşı tasarruf yatırımlarına harcadılar. Bu tercihler tüketici yatırımlarının yüzde 46’sını oluşturdu.
Dünya genelinde 23 ülkeden 16 bin kullanıcıyla yapılan ankette katılımcıların yüzde 39’u harcama yaparken temkinli davrandıklarını belirtiyor. Mali durumu iyi olan katılımcılar dahi enflasyon nedeniyle artan fiyatların kendilerini olumsuz etkilediğini aktarıyor.
En büyük etki Türkiye’de
Anket sonuçları dünyada hemen herkesin enflasyonun olumsuz etkisinden mustarip olduğunu gösterirken küresel ortalama alındığında fiyatların yüzde 13 oranında arttığı anlaşılıyor. Bu anlamda zirvede ise Türkiye yer alıyor. Fiyatların yüzde 123 oranında arttığı Türkiye’yi yüzde 90 ile Arjantin izliyor.
Ankete katılanların yüzde 39’u kendilerini bu yıl daha da fakirleşmiş hissettiklerini ve bunun nedeninin de artan yaşam maliyetleri olduğunu belirtiyor. Katılımcıların yüzde 62’si ekonomik durgunluk yaşadıklarını belirtirken büyük bir çoğunluğu da bu durumun bir yıldan fazla süreceğini düşünüyor.
Durgunluk hissinin en çok yaşandığı ülkeler ise Türkiye ve Güney Kore olarak görülüyor. Tüketicilerin yüzde 89’u ülkelerinin ekonomik açıdan durgun bir dönemde olduğunu düşünüyor. Türkiye ve Güney Kore’yi yüzde 84 oranıyla İngiltere izlerken, Avrupa ülkelerindeki insanlar yüzde 60-70 arası oranlarla durgunluk hissi yaşıyor.
İnsanlar karın tokluğuna çalışıyor
Dünya genelinde insanların yüzde 38’inin yalnızca yiyecek, barınma ve temek ihtiyaçlarını karşılayacak kadar parası olduğunu belirttiği anket raporunda markaların kişiler arası açılan gelir dengesizliğine göre politikalarını yeniden düzenlemesi gerektiği belirtiliyor.
Anket katılımcıları, dışarıda yemek yeme, eğlenme ve giyim harcamalarını kısıp artırdıkları bu paraları finansal hizmetlere ve borç ödeme gibi zorunlu harcamalara aktaracağını belirtiyor.
Kamu hizmetleri ve toplu taşıma ücretlerinin de sürekli artmasına karşı tedbir almaya başlayan tüketiciler, harcamalarını ileride kendilerini güvence altına alacak yatırımlara yönetmeyi planlıyor.
(BD)