Son yıllarda araçların camına takılan ve trafiği kaydeden ‘Dashcam’ adlı kameralar moda oldu. Bir çok kişi uygun fiyata satılan bu cihazları satın alarak özellikle uzun yolculuklarda kullanıyor. Ancak şunu unutmamak gerekir ki kameraların kullanılması bazı ülkelerde yasak. Örneğin Almanya’da Dashcam’lerin satışına izin veriliyor ancak cihazla uzun süre trafikte çekim yapılması yasak.
Aslında bu biraz da hukuksal bir sorun. Konu yıllardır tartışılıyor. Kimine göre yasalar Dashcam kullanılması ile ilgili çelişkili kararlar alıyor.
Bunun en iyi örneği Duisburg kentindeki A42 nolu otoyoldaki kazada görüldü. Bild Gazetesi’nde yer alan habere göre bir Aralık 2017’de Polo marka araç durup dururken şerit değiştirerek Renault Kangoo marka araca çarptı ve binlerce Euro maddi hasara yol açtı. Yani aslında suçlu Polo’nun sürücüsü. Ancak kadın sürücü şerit değiştirmediğini iddia edince ve bunun aksini söyleyecek şahit bulunmayınca diğer aracın sürücüsü zor durumda kaldı. Adamın aracında Dashcam vardı ve kazayı kaydetti. Görüntülerde Polo’nun şerit değiştirdiği ve suçlu olduğu net bir şekilde görünüyor. Ancak o dönem Almanya’da Dashcam görüntüleri mahkemelerde delil olarak kabul edilmediği için bir faydası olmadı.
Bu durum 2018’de alınan yeni bir mahkeme kararı ile değişti. Yüksek mahkeme Dashcam görüntülerinin delil olarak kabul edilmesine izin verdi. Bu sayede görüntüler incelendi, dava yön değiştirdi ve Polo’yu kullanan kadının yalan söylediği ve hatalı olduğu netlik kazandı.
Görüntüler delil olarak kabul ediliyor ancak yasalara göre hala uzun süreli kayıt yapılması yasak. Yani durum hala karışık. Buna rağmen Dashcam kullananlar sonuçta daha avantajlılar.
Kaza anını buradan izleyebilirsiniz: https://www.bild.de/regional/ruhrgebiet/ruhrgebiet-aktuell/prozess-nach-autounfall-in-duisburg-die-dashcam-bewies-meine-unschuld-60762560.bild.html?fbclid=IwAR0ZX_ZkvEdClh05FdL8X4vILLWooUEMdCW6sP9WW-E4cQbLGF4OI1JZvfU
(A)
Haberleri kaçırmamak için sayfamızı takip edin: www.facebook.com/turizmavrupa