İstanbul’un Okmeydanı semti tarihi açıdan çok önemli bir bölgedir. Bugün daha çok gecekondu mahallesi havası verse de hikayesi Fatih Sultan Mehmet’e kadar gider. İstanbul’un fethinden önce Fatih Sultan Mehmet’in otağının kurulduğu, askerlere ok atışı talimlerinin verildiği arazi, daha sonra bizzat Fatih tarafından koruma altına alınmış ve sadece okçuların hizmetine sunulmuştur. Bu bölge daha sonraki yıllarda okçuluk tekkesinin de kurulmasıyla giderek gelişmiş ve bugünkü Okmeydanı semtine dönüşmüştür.
O dönem uzun mesafelere atılan okların düştüğü yerleri belirlemek için menzil, yani nişan taşları dikilirmiş. Hatta padişahlar bile buraya gelip ok atışı yaparmış. Mermerden yapılan bu taşların sadece bir bölümü günümüze kadar ulaştı. Bir çoğu yok oldu. Süslemeli, kitabeli taşlar bugün ya cadde üzeninde, ya bir bahçede, ya bir evin kilerinde veya arka avlusunda kalıyor. Bu nedenle bir çoğunu belkide fark etmiyoruz bile. Hatta bir manav tezgahı altında kalan taş bile var.
Bugün size bu taşlardan bazı örnekler göstermek istiyoruz…
Siyah beyaz fotoğraflara bakıp o alanların bugünkü halini görünce İstanbul’un ne kadar değiştiğini de fark edeceksiniz. Haberin ana fotoğrafıyla başlayalım (Yanda): Sultan II. Mahmud Menzili bugün eski bir apartmanın hemen önünde duruyor. Balkonla bitişik tarihi eserin üstündeki süsler, balkona asılan çamaşırlar nedeniyle dikkat çekmiyor bile. Yeri: Okmeydanı, Kulaksız Mahallesi, Ufuk Sokak’ta…
Bir başka örnek ise yine aynı mahalledeki Mezarlık Arkası Sokak’ta. Bu menzil taşı da Sultan 2. Mahmut’a ait…Yine aynı manzara:
İlgi duyanlar için günümüze ulaşan menzil taşlarının yerleri: http://turkokculugu.com/okmeydani/menzil-taslari-haritasi/
Bu arada bölgede okçuluk sporu hala yaşatılıyor. Osmanlı’dan kalan geleneği korumak için tarihi okçuluk tekkesi restore edildi ve bugün modern bir tesis olarak genç nesillere hizmet veriyor.
Neredeyse her sokakta tarihi bir taşa rastlamak mümkün. Taşlardan bazı örnekler aşağıda. Ayrıca Okmeydanının bir zamanlar nasıl göründüğünü de eski çizimde görebilirsiniz. Tabiki bugünkü binalardan eser yok. Tepeden direk İstanbul surlarını görmek mümkün…