Son yıllarda iyice yaygınlaşan araçların köpük ile yıkatılması doğru mu? Detaylar haberde…
Türkiye’de neredeyse her mahallede, hatta her sokakta bir oto yıkama iş yeri var. Bir ilaç makinesi, bir kompresör ve bir tazyikli su sıkma makinesi olan herkes böyle bir iş yeri açabiliyor. Denetleme neredeyse yok gibi, daha kötüsü çalışanların çoğu da sigortasız ve işinin ehli olmayan işçiler.
Öncelikli olarak ucuz diyerek her yerde aracınızı yıkatmayın. Kullanılan köpükte yer alan kimyasallar ve karışım miktarları çok önemli. Bu işi sırf “başka yer açamadım, sermayem ancak buna yetti” gibisinden yapan iş yerlerinde aracınız mahvolabilir. Ucuza alınan köpük, şampuan, parlatıcı ve kokular yüzünden sıkıntı yaşayabilirsiniz. Sadece kullanılan kimyasallar değil, temizleme ve kurulama bezleri, yıkama süngeri gibi konularda çok önemli.
Öncelikli olarak kullanılan köpüğün PH derecesini sorun. 10 ve üzeriyse zaten oraya bir daha uğramayın. 5 ile 8 arası PH seviyesi ideal olanıdır. Üzerinde marka, ürün detayları bulunmayan kovalardan ilaç boşaltılıyorsa, ürün merdiven altında imal ediliyor demektir. Kostik oranı yüksek olan bu ürünler başta aracınızın boyası olmak üzere, plastik aksamlarda da inanılmaz tahribat yapabiliyor. Örneğin far camları gibi.
Markalaşmış, her türlü ekipmana sahip, özel tulum ve kıyafetlerle, müşteri memnuniyetini ön planda tutan iş yerleri en ideal olanı. Özellikle İstanbul’daki büyük alışveriş merkezlerinin otoparklarında bu tür hizmetler gayet güzel veriliyor. Dışarıda sıradan yıkamacıdan beş lira fazla alıyor fakat kafanızda “acaba” sorusu olmadan binip gidiyorsunuz.
- Haberleri kaçırmamak için sayfamızı takip edin: www.facebook.com/turizmavrupa