Geçtiğimiz yıllarda çok sayıda trafik kazasının meydana geldiği ve can kaybının yaşandığı Antalya – Alanya yolunda tehlike devam ediyor. Bilindiği gibi bu bölge lüks otellerle dolu ve yerli ve yabancı turistler bu yol üzerinden otellere ulaştırılıyor. Ancak uykusuz direksiyon başına geçen veya trafik kuralı ihlalinde bulunan şoförler nedeniyle sayısız kaza meydana geliyor. Türk devleti aslında önlem aldı ve sıkı denetimler uyguluyor. Yol boyunca bir çok noktada trafik denetimlerine rastlıyorsunuz. Trafik polisleri, özellikle uyumamış ve dinlenmemiş şoförleri tespit etmeye çalışıyor. Ancak turistleri taşıyan servis şirketleri yine de bir yolunu bulup “uykusuz şoförleri” kullanıyorlar.
Eylül ayı başında bizzat şahit olduğumuz bir olayı sizlere aktarmak istiyoruz…
Frankfurt’tan Antalya’ya uçuş sonrası bizi otelimize götürecek servis aracına yöneldik. Ancak şoför ortada yoktu. Sonradan öğrendik ki aracın içinde uyuyormuş. Kısa süre sonra içerden kapı açıldı ve şoför çıktı. “20 dakika uyudum, kusura bakmayın sizi kapıda beklettim” diye özür diledi. “20 dakika uyku yeter mi?” diye sorduğumuzda “Burada bütün şoförler böyle yapıyor” diye itirafta bulundu. Sonra şoför bize şunları anlattı ve olayın ne kadar ciddi olduğunu gözler önüne serdi:
“Biz ailemizi geçindirmek için ancak yaz sezonunda çalışabiliyoruz. Kışın genellikle ya boşuz ya da ufak tefek işlerde çalışıyoruz. Yani geçimimizi sağlamak için yaz aylarında yoğun çalışmalıyız. Turist sayısı yüksek olduğu için günde bir çok tur yapmak zorundayız. İşverenimiz bizi bu turları yapmaya zorluyor. Uykuya pek vakit kalmıyor. Günde 3 saat uykuyla yola çıkmak zorundayız. Vakit buldukça böyle tur aralarında araçta uyuyoruz. Aslında bunun yanlış olduğunu hepimiz biliyoruz ancak başka çaremiz yok. Eğer ben kabul etmeyip aracı sürmesem bunu bir başkası yapacak ve ben ailemi geçindiremeyeceğim.”
Duyduklarımıza çok şaşırdık ve şu soruyu yönelttik: “Peki trafik denetimlerinde uykusuz olduğunuz anlaşılmıyor mu?”
Şoförün cevabı: “Elbette anlaşılıyor. Polis örneğin beni durduruyor ve şirketime yola devam edemeyeceğimi bildiriyor. Ceza yazılıyor. Şirketim başka bir şoför arkadaşımı oraya gönderiyor ve yola o devam ediyor. Yani polis aracı kilitlemiyor ve yola devam etmesine izin veriyor. Ben ise yarım saat sonra yeniden şoför arkadaşla buluşup aracı kendisinden devralıyorum. Yani bir şekilde yasağı delmiş oluyoruz. Ben uykusuz da olsam aracı kullanmaya devam ediyorum. Bunu herkes böyle yapıyor. Eğer devlet bu sorunu çözmek istiyorsa aracı kilitlemeli, yani o araçla yola devam edilmesine izin vermemeli. Bu işleri daha sıkı denetlemeli.”
Bize samimi itiraflarda bulunan şoför yolculuk boyunca son derece ürkütücü bilgiler verdi. Duyduklarımıza inanamadık. İnsan hayatının ne kadar değersiz olduğunu ve turistleri taşıyan bazı şirketlerin ne kadar sorumsuzca davrandığını bir kez daha görmüş olduk.
Umarız bu bilgiler değerlendirilir ve yetkililer gereken önlemleri alırlar.
Bu olayda şoför elbette suçlu, sonuçta uykusuz olduğunu bile bile aracı kullanıyor. Ancak işvereni ve onlarla turist taşıtan turizm şirketleri de bir o kadar sorumlu. Başımızdan geçen bu olaydan sadece 1 gün sonra bu yolda büyük br kaza meydana geldi. Otobüs ile turist taşıyan servis çarpıştı: 13 kişi yaralandı. Umarız bu tür kazalar bir daha yaşanmaz.
(A)
Haberleri kaçırmamak için sayfamızı takip edin: www.facebook.com/turizmavrupa