Türk Hava Yolları (THY) tarafından 2008 yılında daha uygun fiyatlı uçuşlar için kurulan AnadoluJet kimlik değiştiriyor. Şirket, 2024 yılı mart sonu itibarıyla yine THY’nin iştiraki olarak “AJet Hava Taşımacılığı Anonim Şirketi” adı altında operasyonlarına devam edecek.
TRT Haber’de yer alan habere göre, İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’ndaki Turkish Teknik Hangarı’nda, AJet’in tanıtımı dolayısıyla etkinlik düzenlendi.
Burada konuşan THY Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Ahmet Bolat, şirketin son yirmi yılda gösterdiği büyümenin ve küresel havacılığın en önemli aktörlerinden birine dönüşmesi hikâyesinin en güzel örneklerinden birinin AJet olduğunu söyledi.
İlginizi çekebilir: AnadoluJet’ten yurtdışı kampanyası
THY’nin 2003’te yeni bir anlayış ve küresel bir vizyonla değişimine başladığını belirten Bolat, “Türk Hava Yolları bir zamanlar görüldüğü butik havayolu algısını kısa sürede kırarak hem filo büyüklüğünde hem uçuş ağında hem de hizmet kalitesinde bir devrim gerçekleştirmeyi başardı. Sadece 10 yıl içinde dünyanın en çok ülkesine uçan havayolu haline gelmemiz ve en saygın derecelendirme kuruluşları tarafından üst üste ‘Avrupa’nın En İyi Havayolu’ gibi sayısız ödüle layık görülmemiz yolumuzun ve stratejimizin doğruluğunu ortaya koyuyor.” dedi.
Bolat, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın vizyonu ve sivil havacılığa verdiği destekle hızla gelişen Türk havacılığının, bugün dünyanın en değerli ilk 10 hava yolu arasında olan THY ve Avrupa’nın en yoğun havalimanlarından İstanbul Havalimanı gibi iki dünya markasına sahip olduğuna dikkati çekti.
Uçuş ağı 44 ülkeye çıkacak
Türk havacılığının yaptığı atılımın hem küresel hem de yerelde yerini aldığını dile getiren Bolat, THY’nin bir markası olarak 2008’de kurulan AnadoluJet’in yolcularına bu süreçte hizmet verdiğini hatırlattı.
Bolat, AnadoluJet’in bu yılki yüzde 30 büyüme hedefini başarmasının, sadece iç hatlarda yüzde 41 büyümesi ve 20 milyonun üzerinde yolcu taşımasının bu vizyonun gerçeğe dönüştüğünün en büyük işareti olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
“AJet, 2024’te de yüzde 12 büyüyerek 24 milyon, 2033 yılında da 55 milyon yolcu taşımayı hedefliyor. Eminim ki AJet markası bu sayıların daha da fevkinde başarılar elde edecek. Bugün 90 uçaklık filosuyla iç hatlarda 41, dış hatlardaysa 29 ülkede 48 noktaya uçan AnadoluJet, Türk Hava Yolları’nın deneyimli kabin ve kokpit ekibiyle birlikte standartlarını yükseltmeye ve küresel bir oyuncuya dönüşmeye devam etti. Yeni ismi, yeni logosu ve yeni kadrosuyla AJet ilk etapta operasyonlarını 3 bin çalışanıyla sürdürecek. Kısa sürede planlama ve özverili çalışmayla hedeflerinin çok daha ötesine geçeceğine inandığım AJet’in 2033 hedefleri arasında uçuş ağını 44 ülkeye çıkarmak ve çevreye duyarlı, karbon salımı az yeni nesil uçaklardan oluşan 200 uçaklık bir filoya ulaşmak bulunuyor. Yeni ismiyle küresel ölçekte büyümeye aday olan AJet’in, sektörün düşük maliyetli havacılık anlayışının önemli bir parçası olacağına inancım tam.”
Yeni markaları AJet’in tüm Türkiye’ye ve yolcularına hayırlı olmasını temenni eden Bolat, başta AJet Genel Müdürü Kerem Sarp olmak üzere tüm AJet yöneticilerine ve çalışanlarına başarılar diledi.
Konuşmaların sonunda AJet uçağının boyanmasını gösteren kısa bir film gösterildi. Bolat, etkinliğe katılan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’na AJet’in maket uçağını hediye etti.
Daha sonra Uraloğlu, Bolat ve beraberindekiler hangardaki uçağı gezdi.
Etkinliğe, Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Genel Müdürü Hüseyin Keskin, Sivil Havacılık Genel Müdürü Kemal Yüksek, İstanbul Valisi Davut Gül, İstanbul Emniyet Müdürü Zafer Aktaş ile THY ve AJet’in yöneticileri, çalışanları ve çok sayıda davetli katıldı.
AJet daha geniş bir kitleye ulaşacak
Global standartlarda düşük maliyetli hava yolu olmak ve pazardaki rekabetçi konumunu güçlendirebilmek amacıyla kurulan şirket, 2024 yılı mart sonu itibarıyla operasyonlarını İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı ve Ankara Esenboğa Havalimanı merkezli olarak sürdürecek.
Sürdürülebilirlik vizyonu doğrultusunda doğa dostu olarak faaliyet göstermeyi planlayan şirket, “Low Cost” (Düşük Maliyetli) pazarına yenilikçi bir bakış açısıyla giriş yaparken, sunulan hizmetin sadeleştirilmesi ve ekonomi sınıfı konfigürasyonuyla elde edilecek maliyet avantajını da bilet ücretlerine yansıtarak daha geniş bir kitlenin hava ulaşımı hizmetinden yararlanmasını sağlayacak.
